30 yıl aradan sonra İstanbul’un üzerine, doğanın fırçasıyla en yoğun beyaz örtü serildi. Şüphesiz İstanbul’un her yanı çok güzel ancak, nadide köşe Moda ve çevresinde kar bambaşkaydı. Kadıköy Life Dergisi olarak gece gündüz demedik, yıllarca arşivleri süsleyecek o anları ölümsüzleştirdik.
Bir daha bu kadar yoğun ve güzel ne zaman yağar bilinmez ancak üç gün boyunca durmak bilmeyen sağanak kar kimileri için büyük mutluluk, kimileri için ise acı ve stres demekti. Sibirya soğukları, tüm İstanbul ile birlikte önemli bir kesmi sahil şeridinden oluşan Kadıköy’ü bile kutuplara çevirdi.
NELER OLDU NELER…
Bazı apartmanların saçaklarında iki metreye yakın buz sarkıtları oluştu. Otomobiller tamamen kara gömüldü, ana arterlerde 30 santimetreyi geçen kar, el değmeyen bahçe ve köşelerde bir metreye ulaştı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün altın sarısı saçları da, her kar tanesi ile birlikte daha da ağardı. Bahariye’de renkli bonibonlar artık tamamen beyazdı. Moda İskelesi’nde deniz etkisiyle artan buz sarkıtları sabaha karşı öyle bir görüntü oluşturdu ki, deniz siyaha çalarken beyaz örtüyle kaplı iskelenin mendireğinin dört bir yanı buzla kaplandı. Tüm evsizler sokaklardan çekildi, kapalı tesislere alındı. “Neden 365 gün barınma imkanı sağlayamıyoruz ki” diye düşünceler, hassas İstanbulluların yine aklında belirdi!
HAYVANSEVERLER BOŞLUĞU DOLDURMAYI İHMAL ETMEDİ…
Sokak hayvanları için de yaşam savaşı başladı ancak yardımsever hayvanseverler, yetersiz belediye ekiplerinin oluşturduğu boşluğu çoktan doldurdu. Hemen her Moda sakini çantalarında taşıdıkları yiyecekleri kedilere, köpeklere, kuşlara ve birçok canlıya ikram etti. Ancak sorun sadece yemek değildi, hayatta kalabilmek için öncelikle su da lazımdı. Yer yer eksi 6 dereceye düşen hava sıcaklığı nedeniyle sokaktaki birikintiler bile donmuştu. Bu nedenle gönüllü hayvanseverler, nöbet sistemi ile donan su kaplarını sürekli değiştirdi, yeniledi. Ağaçlarda rengarenk kuş yuvaları da kanatlılar için hazırdı.
MODA CAMİİ PAMUK TARLASINA DÖNÜŞTÜ…
Moda Camii beyaz bir pamuk tarlasına dönüşürken, Bahariye Caddesi üzerindeki Aya Triada Kilisesi’nin istinat parmaklıkları da kedi yuvalarıyla doldu. Kilisenin duvarına “Allah rızası için kedi yuvalarının içerisine yiyecek atmayın. Yuvalarına girmiyorlar. Mama kutuları var” diye yazılar yazacak kadar hassas hayvansever olan Kadıköylüler, üç gün boyunca alarmdaydı.
MARTININ ENFES YEMEK ZİYAFETİ…
Kadıköy sahillerinde yıllardır balık bulamadığı için artık karaların kuşu haline dönüşen martılar için koşullar iyice ağırlaşmıştı. Bahariye Caddesi’ne inen bir martı, “Kedilerden artanları bana ver” dercesine ısrarla bekleyince amacına ulaştı. Belki de uzun zamandır bir balık parçası bile yiyemeyen, simit ve ekmekle beslenen martı; somon, sosis ve ciğer ziyafeti ile karnını doyurdu.
İşte Moda ve çevresinde Kadıköy Life Dergisi objektifleri tarafından görüntülenen ve arşivlerinizde kesinlikle saklamanızı önerdiğimiz o anlar…
