Ne ölüm riski dinledi, ne de çevresindekilerin şaşkın bakışlarını umursadı. Tek isteği, çarpıcı bir fotoğraf karesine sahip olmaktı. Kadıköy’ün göbeğinde yıkımı yarım bırakılan binanın hafriyatı üzerinde 4 gündür riskli olarak sorumsuzca bekletilen ağır iş makinesinin altına yaklaştı ve defalarca fotoğrafını çektirdi. Facebook, twitter, instagram gibi hayatımızın olmazsa olmazı haline dönüşen sosyal ağlarında “çok konuşulacak” bir kare elde etmeyi başardı, canı uğruna….
Gelişen teknoloji fotoğraf çekme imkanını birçok özelliklerle birlikte cep telefonlarına taşıyınca, yeni bir dönem başladı. Kişilerin “dikkat çekme, ilgi görme” eğilimlerinin artması, çağımızın yeni hastalıklarını da gündemimize taşıdı. Kadıköy Life objektiflerine yansıyan kareler çok düşündürecek…
HİSTRİONİK BOZUKLUĞUNUZ VAR MI?
Facebook, twitter ve instagram gibi etkin sosyal ağlar, hayatımızın kolaylaştırılması adına büyük imkanlar sunuyor. Ancak doğru kullanılmadığında ya da kontrol edilemediğinde sosyal ağlar, bir anda kişiyi hastalık karantinasına alabiliyor. Uzmanlar; “Karşı tarafa kendini beğendirmek için büyük çaba gösteren ve bazen şuursuzca eylemler sergileyebilen” cümlesini “histrionik kişilik bozukluğu” olarak yorumluyor. Ergenlik çağlarında geçiş döneminin özellikleri arasında gösterilen histrionik bozukluğun orta ve ilerleyen yaşlarda görülmesi, hastalık vakasına dönüşüyor. Hastalığı tehlikeli noktaya taşıyan ise, kişinin kişilik bozukluğunun farkında olmaması ve sosyal çevrede komik duruma düşmesine rağmen mutluluk duyduğunu sanması… Büyüklük hezeyanı ya da büyüklük kuruntusu, kişinin kendisine gerçekle uyuşmayan üstün nitelikli özellikler yakıştırması da günlük hayatta “megalomani” terimi ile karşımıza çıkıyor.
“KANKA SEN FAME MİSİN…”
Akıllı telefonlarda fotoğraf çekme özellikleri gelişince, kişilerin günün her saatinde elinin altında olan cep telefonları bazen tehlikeli bir silaha dönüşebiliyor. Sosyal medyada ünlü olmak, “fame” kelimesiyle adlandırılıyor. Özellikle son 10 yıldır yetişen yeni jenerasyonda “fame” olma uğruna kişilerin birçok absürt davranışlar sergilemesi dikkat çekiyor. “Yorumumu beğenir misin, bana like at ben de sana atarım, yorumlar karşılıklı, arkadaş listesi kasılır, fame misin yoksa ezik mi” gibi cümleler, artık hayatımızın en çok konuşulanları arasında…
“TÜRKİYE GERÇEĞİ…”
Osmanağa Mahallesi Karadut Sokak üzerinde objektiflerimize yansıyan karelerin farklı bir boyutu da var. Yıkımı yarıda bırakılan ve hafriyat kalıntıları sokağın yarısını kapatan binanın üzerindeki ağır iş makinesi, Kadıköylülerin korkulu rüyası haline geldi. “Türkiye gerçeği” dedirten sorumsuzluk örneğini haber yapmak üzere görüntülerken objektiflerimize takılan karelerde, sorumsuzluğun içinden “şaşkınlık” çıktı. Ne güneşli bir günde denizin mavisi, ne de yemyeşil çimenler… Fotoğraf karesinin teması, ağlanacak halimize gülmekti!..
