Göz çevrenize gençlik…

Yazar:

Her ne kadar yaz mevsiminde güneş ışınlarının ciltte yaptığı hasardan hep bahsedilse de, kış mevsiminin de cilde verdiği zararlar oldukça çoktur. Özellikle soğuk ve kuru havalarda ciltlerdeki gençlik kayıpları son derece fazladır.

Kış mevsimi, ciltler için tam bir karabasandır. Kış mevsiminde havanın soğuması ile içerisindeki nem oranı azalır ve ciltlerdeki fazla nem temas eden havaya geçer; böylece soğuk havalarda ciltlerimiz nemini kaybeder ve kurur. Kuruyan ciltler ise sıkılıklarını kaybeder, incelir ve yüzeyleri genişler.

Cilt, nemini dışarı kaçırmamak için yüzeyini ölü hücrelerle örtmeye çalışırken; ölü hücrelerle tıkanan gözenekler nedeniyle de ciltte sivilcelenmeler baş gösterebilir. Saydığımız bu problemler, soğuk havalarda hızla artarak ciddi problemlere veya hastalıklara dönebilir.

İLK YIPRANAN YER GÖZ ÇEVRESİ…

Bu mevsimsel olumsuzluklardan en çok ve en erken etkilenen bölge göz çevresidir. Göz çevresi, tıpkı giyilmiş bir pantolonun diz kısmındaki potlaşmaya benzer… Gevşeme, elastikiyet azalması, sarkma, kuruma, katlanma şikâyetlerini hızla yaşamaya başlar. Bununla beraber göz çevresindeki kasların yeterince hareket etmemesine bağlı olarak, göz kapakları ve göz altlarında şişlikler-morluklar meydana gelir. Göz ve alın kaslarındaki dengesiz kullanımlar ise, göz çevresindeki derin olukları ve cildin katlanmasına bağlı çökmüş alanları doğurur.

KARTOPU GİBİ BÜYÜYEN BİRÇOK PROBLEM…

Sonuçta alında ve göz çevresinde derin oluklar, göz altı ve sütünde torbalanma veya morarma, ciltte genel olarak matlaşma, renk bozuklukları, pürüzlenme, siyah noktalarda artış, kuruma ve gerilme gibi şikâyetler bir arada hızla artmaya başlar. Stres, sigara ve dengesiz beslenme de bu şikâyetlerin artışına zemin hazırlar.

SARI RENKLİ KİSTLER VEYA PLAKLAR…

Cildimizin içerisindeki yağ bezleri, ürettiği yağı kanallar ve gözenekler vasıtasıyla cildin yüzeyine yayar. Yağların oluşturduğu lipid manto ise, cildin derinliklerini çevredeki olumsuz etkilerden korur. Özellikle nem taşıma kapasitesi azalmış ciltlerde yüzeyde ölü hücre oranı artırılarak, nem kayıpları ve çevredeki ultraviyolenin cildin derinliklerine ulaşma gücü önlenmeye çalışılır. Bu iyi etkilerle beraber, ölü hücrelerle tıkanan gözeneklerin altındaki yağ bezlerinin ürettiği yağ, cildin yüzeyi yerine cildin içerisinde birikerek, sarı renkte görülen yağ kistleri veya yağ plaklarını oluşturur. Çözüm olarak özellikle gözeneklerin sürekli açık tutulmasını, cildin nem kapasitesini artıracak proteinlerin üretilmesini tetikleyen glikolik asit içeren göz çevresi ürünlerinin kullanılması kozmetik bakımda son derece önemlidir.

GENÇLİK REÇETENİZ…

İlk aşama yüz, boyun ve göz çevresi cildine meyve asitleri uygulanarak, yaşlanmış problemli hücreler yerine genç hücreler gelir. Lazer tedavisinin daha etkili olması için lazer ışığının önündeki ölü hücre perdesi aralanır, canlı ve parlak bir cilt elde edilir. İkinci aşama olarak, göz çevresi ve alın bölgelerine ciltteki azalmış kolajeni artıracak, böylece potlaşmış ve gevşemiş cilt yerine sıkılaşmış, ciltteki derin çizgileri azaltacak bir cilt elde edilmesini sağlayacak Nlite V lazer tedavisi uygulanır.

Üçüncü aşama olarak, göz çevresindeki kaşların eski konumuna yükseltilmesi ve mimik çizgilerinin azaltılmasına yönelik botox uygulanır. Dördüncü aşama olarak ise cildin uyuyan fabrikasını uyandıracak bol vitamin, mineral, amino asit, oksijen ve benzeri maddeleri içeren bir bakım ile işlem tamamlanır. Bu işlemlerin tümü bir arada uygulanır ve toplam ihtiyaç duyulan süre 40 dakikadır. Bir hafta sonra ise “elektroporasyon” adı verilen bir metot ile cildin ihtiyaçlarını içeren bir sıvı kokteyl, elektromanyetik dalgalarla cildin derindeki hücrelerine ulaştırılarak, cildin biyolojik yenilenme gücü artırılır.

Beşinci aşama da ise, göz çevresindeki torbalanma ve morlukların kontrol altına alınmasına yönelik olarak göz iç köşeleri ile gözün dış köşesindeki alanlara, ayrıca da göz altındaki ve üstündeki alanları da gözün iç köşesinden dış köşesine doğru sıvazlayacak göz çevresi masajınızın yaşama kazandırılması, bu problemlere yönelik olarak ise özellikle K vitamini ve benzeri dolaşım güçlendirmeye yardımcı bileşenleri içeren göz çevresi bakım ürünlerinin kullanılması son derece önemlidir.

19 YAŞINDAYIM VE HAMİLEYİM, BANA BOTOX UYGULANIR MI?

Estetik amaçlı olarak gerek hamilelikte, gerekse de emzirme dönemlerinde botox uygulanmaz. Ancak botox, birçok hastalığın tedavisinde kullanılır. Hastalıkların tedavisinde ise kullanılıp kullanılmayacağının kararını doktorların vermesi gerekir. Botox uygulanmasının yaşla bir alakası yoktur, ancak mimik kasları aşırı kullanıldığında kaslar güçlenir, güçlenen kasların boyları kısalır ve hacimleri artar. Bu değişikliklerin olduğu yerde derin mimik çizgileri, kaşlarda düşme görülür ki, bu problemler hangi yaşta görülüyorsa o zaman botox yapılabilir.

Uzm. Dr. Sinan İBİŞ
[email protected]

 

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın