Hafızanız ne durumda?..

Yazar:

Biz yaşlandıkça, beynimizin bilgileri işleme hızında bir düşüş meydana gelir; ancak bu durum günlük hayatımızı etkilemez. Vücuttaki kaslar ve diğer organlar gibi, beyin de yaşlanmadan etkilenir. Yıllar geçtikçe, sürekli kullanım ve eskime ile beynin bilgiyi işleme kabiliyeti ve keskinliği biraz kaybolur.

İnsanlar yaşlandıkça, hafıza kaybından şikâyet etmeye başlarlar. En problemli alan ise isimleri akılda tutamamaktır. Hemen hemen herkes, yaşlandıkça bu sorundan şikâyet etmeye başlar. Yaşa bağlı olan hafıza kaybının zeka veya öğrenme yeteneğiyle bir ilgisi yoktur. Beyin sadece bilgileri hatırlarken ve yeni şeyleri öğrenirken daha fazla zamana ihtiyaç duyar. Basit unutkanlık, bir hastalık değildir.

Öğrenme ve hafıza üzerine birçok nörobilimci yoğun olarak çalışma yapmaktadır. Genel olarak, beynin bilgileri seçimi ve saklaması üç ana başlık altında incelenebilir. Her kategorinin belli bir amacı olup, genel olarak zekadan ve eğitim düzeyinden bağımsızdır.

HAFIZA KATEGORİLERİ NELER? 

Kısa süreli / geçici hafıza…  

Eğer bir çiçekçi arıyorsanız, telefon rehberine bakıp arayana kadar hafızada tutarsınız. Arama bittikten sonra bilgiler silinir. Arama yapmadan evvel araya başka bir iş girerse, numarayı unutursunuz. 

Uzun süreli (yakın) hafıza… 

Bu kategoride yakın gelecekteki bilgiler saklanır. Kahvaltıda ne yediğiniz ya da birkaç gün önce giydiğiniz giysiler gibi. 

Uzun süreli (uzak) hafıza… 

Burada uzak geçmişteki bilgiler saklanır. Bu hatıralar, 10-20 yıl önce öğrenilen bilgilerdir. Bu kategoride bir konuşmadan kesitler veya lisede öğrendiğiniz bir şarkı bulunabilir. Bu hafızada ayrıca kişisel geçmişiniz bulunur (mesela J.F. Kennedy’nin öldürüldüğü gün ne yaptığınız gibi). Yaşlanmak, genelde kısa veya uzun süreli (uzak) hafızayı etkilemez. Bu fonksiyonlar iyi korunur. Ancak uzun süreli (yakın geçmiş) bilgileri yaşlandıkça etkilenmeye başlar. Yakın geçmişteki hatıraları geri çağırmak için, beyin daha kompleks bir kimyasal ve elektriksel işlem yapmaktadır. Biz yaşlandıkça bu hücrelerden bazıları bozulur ve işlevini tam yerine getiremez. 

Uzm. Dr. Sinan İBİŞ 

[email protected]

 

 

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın