Kendine güzellik yap, ev yemeği ye!

Yazar: Haber Merkezi

Günümüz koşullarının getirdiği sağlıksız beslenme alışkanlıkları… Okulda, işte, gezmede, eğlencede; her yerde önümüze getirilen seçenekler arasında fast food, atıştırmalıklar, yoğun katkı maddeli menüler ve bir anlamda zehir gibi asitli içecekler. Hemen her gün defalarca tercih edilen sağlıksız yeme-içme seçeneklerinin çok yaygınlaştığı son yıllarda insanları ev yemekleri lezzetlerine alıştırmaya çalışan İbrahim Usta, tam anlamıyla Don Kişot’un Yeldeğirmeni’ne karşı savaşını yaşıyor adeta.

“Günde en az bir kez boğazınızdan sulu yemek geçmeli. Çorba içen dinç ve tok olur, özenle pişirilen ev yemeği en güzel ilaçtır” diyen 43 yıllık ödüllü aşçı İbrahim Şahin’in kapısını çaldık. Kadıköy Boğa’dan Fenerbahçe Stadyumu’na Kuşdili Caddesi üzerinden inerken, renkli mi renkli Damla Ev Yemekleri Restoran’ı hizmete açan emektar aşçı, burada yarım asırlık birikimlerini müdavimleriyle buluşturuyor. İşini çok sevdiği kadar biraz da düşünceli, gelecek nesiller adına da kaygılı İbrahim Usta…

Damla Ev Yemekleri

BİR ÖMRÜ EV YEMEKLERİNE ADAMAK…

63 yaşındaki Şef İbrahim Şahin, genç yaşta Malatya’da başlayan aşçılık serüveninde yarım asrı karşılamaya hazırlanırken Beyoğlu’ndan Ümraniye’ye, Kadıköy Göztepe’den Kuşdili’ne uzanan İstanbul esnaflığında çok deneyimler kazanmış. “Esnaf lokantası” tadında müşterileriyle kucaklaşmak çok daha fazla keyif verince, küçük ama kendi işinin başında olmayı başarmış. 2013 yılında İstanbul Lokantacılar Odası tarafından “Yılın En İyi Aşçısı” ödülüne de layık görülen emektar isim, Kadıköy Life Dergisi’ne şöyle konuştu:

Damla Ev Yemekleri

“SULU YİYİN, DIŞARDA DA EV YEMEĞİYLE SAĞLIKLI OLUN”

Öyle bir dönemde yaşyoruz ki, insanlar artık evlerinde bile fast food çeşitleri gibi hazır paket yemeklere alıştırıldı. Elbet onlardan da kararınca yenebilir ama; sindirim sistemimizi, midemizi ve bünyemizi daha sağlıklı tutan ev yemekleridir. İçerisinde raf ömrünü uzun tutan katkı maddeleriyle fast food menüler yerine enfes bakliyat yemeklerini düşünün. Dikkatli bakıldığında ev yemekleri, fast food ürünlerden daha uygun fiyata da gelebilmektedir. Özellikle son bir iki nesil, ayaküstü-hızlı yemeye alıştırıldı. Hatta şunu söylemeliyim; günümüzde anne babalara büyük görev düşüyor ancak, onlar da çocuklar ve gençlerle başa çıkamıyor. Öyle bir kurulu düzen var ki! Herkes özellikle sabahları bir kez çorba içmeli, sulu sulu boğazından geçmeli. Soya kıymasından yapılmış hazır ürünler yerine şöyle patatesli, havuçlu, pırasalı, çeşit çeşit etli-sebzeli yemeklere alışabilmeli. Ben yemeklerimi yıllardır kemik suyuna yaparım. Tas kebabını, pilavı, kuru-taze fasülyeyi, karnıyarığı, biber dolmayı, içli köfteyi, kendi markamız olan şan köfteyi, nohutu… Şöyle yanında kompostosu, cacığı, yemeğin sonuna doğru şekerparesi, revanisi, tulumba, kadayıf tatlısı, fırın sütlacı…

“EV YEMEĞİ TOK TUTAR, KİLO ALDIRMAZ”

Çağımızın en önemli sorunlarından biri obezite. Çünkü insanlar çok sağlıksız besleniyor. Fast food gibi hazır ve hızlı yiyecekler, tam anlamıyla doyurmuyor. Yiyen tokluk hissini alamıyor, bir daha yiyor ve gelsin kilolar! Ev yemeklerinin kıymetini bilen çok iyi biliyor ve bu bizi mutlu ediyor. Yarım asır oldu, ev yemeklerinin içindeyim; ne ben, ne de yakın çevremdekilerin bu sorunları yaşadığını görmedim. Bu saatten sonra istiyorum ki, yeni nesil ve herkes ev yemekleriyle büyüsün, sağlıklı yaşasın…

Damla Ev Yemekleri

Osmanağa Mah. Pazar Yolu Sok. No: 4/2 Kadıköy / İstanbul

(Boğa Heykeli’nden Fenerbahçe Stadyumu’na inerken Kuşdili Caddesi üzeri)

Tel: (0216) 324 57 58

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın