Özgürlük Parkı’nda “gülümseyen gelincik”…

Yazar:

Yüksek binalarla dolu kent yaşamı içerisinde soluk alacağımız mekânlar o kadar azaldı ki… Çevre duyarlılığı konusunda neler neler yapıyoruz; sivil toplum kuruluşları, okullar, belediyeler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı…

Peki köprüler yapılırken, değerli madenler aranırken, santraller, yüksek okullar, üniversiteler kurulurken; ormanlık arazileri, yeşili, kısacası doğayı katledenlere ne demeli?.. Hani çalışmaların somut karşılığı?..

“Geleceğin Türkiye’si”, “Eğitimde Örnek Üniversite” gibi sloganlar… Açılmış ormanlar ortası gelecek… Kentsel dönüşümlerde mahalle ve sokak aralarında bahçeli evler yıkılırken, yerlerine yüksek binalar dikiliyor. Önlerinde de göstermelik ağaçlar…

Gökyüzü kapanıyor, rüzgârların önü kesiliyor, oksijenimiz azalıyor. Yıldızlar zaten o kadar uzak ki, onlara bile hasretiz neredeyse… Olsun, hayallerimiz var ya, düşünürüz (!)…

GELECEĞİN DÜNYASI…

Şimdi Göztepe Parkı’ndayım, birkaç görüntü alıyorum ağaçların arasından… Topraktan ise bir gelincik başını uzatmış gülümsüyor. Gökyüzünü kapatan o kadar çok yapı var ki çevremizde… Yemyeşil araziler üzerinde boy gösteren, bizlere adeta kafa tutan…

Eric From, “Geçmişin tehlikesi esaretti, geleceğinki robot olmak” der. Uydu kentlerde ellerinde tabletler, bilgisayarlarla robot olmaya hazırlanıyor insanoğlu el birliğiyle… Ben yine de umutluyum. Her doğan gün bir umut, umut ise yaşama sevincimiz değil mi?..

Bakın ne güzel gülümsüyor gelincik… Gülümseyen son çiçeğe kadar umut hep olmalı…

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın