Şehirde yaşamak ve şehirlilik…

Yazar: Nusret Karaca

Şehirde yaşamak!.. O şehrin bir bireyi olmak, aidiyet duygusuyla sımsıkı sarılmak; tarihine, geleneklerine, kültürüne, dokusuna sahip çıkmak, insan ilişkilerinde saygılı olmak, birlikte yaşamanın sorumluluğunu duymak, bencil olmamak… Ne güzel değil mi?..

Yalnızca bir semtinde oturup, muhtarlıkta kayıtlı olmak değildir şehirli olmak. “Ben yaptım oldu!”, “Ben attım oldu!”, “Ben bıraktım oldu!” ne kadar uyar buna. “Ben anlamam!”, “Bana ne!” uygun mudur?! Bir gün soyutlanıverir insan, kendi yanlızlığına ve karanlığına gömülüverir. Beton binalardaki boyalı yaşamlar değil, yüreğimizden yayılan gökkuşağıdır bir arada yaşamanın güzelliği; rengarenk ve hep birlikte…

BİRAZ EMPATİ, BİRAZ SAYGI, BİRAZCIK ŞEHİRLİLİK…

Peki, öyleyse şu fotoğraflara bir bakalım… Kadıköy Feneryolu ve Kızıltoprak’tan… Belki ki binalarda, dairelerde tadilat yapılmış. Yaşanacak güzel mekanlar yaratmak için elbette. Peki, atılanların bir araba ile aldırılması gerekirken, neden ortalıkta ve başkalarından bu beklenti!.. Ve neden komşuların dairelerinin önünde… Biraz empati, biraz saygı ve birazcık şehirlilik… Hiç olmazsa değil mi?! Köyler mi, köylü mü? Böyle bırakmazlar inanın. Çünkü asıl çevreci onlar. Ve de asıl komşuluk onlarda; paylaşma, dayanışma, vs… Bizlere gelince; koskoca şehirlerde yaşıyoruz, fakat çoğu kimse buraya yalnızca adresten bağlı.

SÖYLESEM FAYDASI YOK, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL…

Etrafımıza şöyle bir bakalım; suratı gülen ve selam veren kaç kişiye rastlıyorsunuz? “Söylesem faydası yok, sussam gönül razı değil” sözü var ya, ben de öyle bir durumdayım. Yine dayanamadım ve yazdım. Yoksa bu görüntülerin yanından geçerken “Bana ne!” demek de vardı ya, o bize uymaz. Çünkü bir yanım Kadıköy, bir yanım Haliç… Buralardan beslendik biz…

şehirlilik

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın