Mimar Arif Atılgan’dan Kurbağalıdere yorumu

Yazar: Pınar Baltacı

Kadıköy Life Dergisi yazarlarından Mimar Arif Atılgan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin dijital yayın organı İBB TV’nin Kurbağalıdere’ye ilişkin sorularını yanıtladı. Kurbağalıdere ve Yoğurtçu Parkı’nın geçmişine dair hikayeler de anlatan Atılgan, İstanbullulara keyifli bir sohbet sundu.

Doğma büyüme Kadıköylü olan yazar ve mimar Arif Atılgan, İBB TV için geçtiğimiz haftalarda da Kadıköy Meydanı’na dair bir video çektiklerini ifade ederek, Kurbağalıdere’ye ait aktarımlarını dergimize şu sözlerle anlattı: “Hem hikayesini hem de son zamanlardaki temizlenme projesini anlattım Kurbağalıdere’nin. Yoğurtçu Parkı’nın hikayesini de konuşmasak olmazdı. Buraları Süreyya İlmen’in yaptırdığı biliniyor. Biz de böyle olunca Süreyya Bey’den de bahsettik. Kurbağalıdere’nin kirletilme hikayesi, esasında Süreyya Paşa’nın 1924’te Kurbağalıdere’nin kenarına yaptırdığı kanalla başlar. Süreyya Bey, Yoğurtçu Parkı’nı yaptırırken Kuşdili’nden, derenin kenarından giden bir kanal yapıyor. Bu şekilde dere temiz tutulmuş oluyor. Çok az yerleşim var tabi o zamanlar, ancak ne olursa olsun zamanla atık suları sızıyor dereye. Süreyya Bey’in anılarında okumuştum ben de. Haliyle günümüzde yerleşim artıp, o kanala fazla atık gelince dere de bu halini aldı. O kanalı insanlar unutuyor aslında. Bu tabi ki benim tespitim.”

“ADINI ÇAYIRA VEREN DERE”

Değişimin iyi yönde ilerlediğinin altını çizen Atılgan; “Bence dereler doğa harikası oluşumlardır. Kurbağalıdere’nin de bu anlamda kurtulmasına çok seviniyorum, çünkü dere olarak kalabilmeyi başarabilmiş birkaç dereden biridir burası. Diğerlerinin hepsi yerin altında. Bunun yanında Kuşdili’ne adını vermiş tarihi bir dere burası. Önce Kuşdili Deresi’ymiş adı. Kuşdili Çayırı’na da adını veren dere aynı zamanda. Saka, florya kuşlarını getirip derenin kenarında kurbağalarla yarıştırır, ardından da kanarya gibi makara çekmeyi öğretiyorlarmış. Derenin adı kuşlara dil öğretilen anlamında Kuşdili Deresi olmuş. Daha sonra dere yine Kurbağalıdere olmuş ve ismi çayıra yadigar kalmış” dedi.

Arif Atılgan
“UMARIM ÇEVRESİ YEME-İÇME MEKANLARIYLA DOLMAZ”

Kurbağalıdere’nin halihazırdaki son durumunu da değerlendiren Arif Atılgan; “Derenin ağız kısmında biraz daralma olmuş ama eminim ki hesabını yapıp, ona göre bir düzenleme yapmışlardır. Çünkü bu akarsularda yağmur çok olunca, daralan yerler fıskiye gibi fışkırabilir ve su baskınlarına neden olabilir. Onun dışında çevre düzenlemelerin henüz bitmediğini görüyoruz. Yürüyüş ve bisiklet yolların yapılması çok güzel, fakat umarım derenin etrafı bir anda yeme-içme şeklinde ticarethanelere dönüşmez” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Arif Atılgan
k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın