Bel ve boyun fıtıklarında tedavi yöntemleri…

Yazar:

Bir insanın hayatı boyunca en sık karşılaştığı ağrılı durumlardan biri bel ve boyun ağrılarıdır. Son yıllarda insanların giderek daha az hareket etmek zorunda kalması, zamanının çoğunu masa başında veya ekran karşısında geçirmesiyle birlikte, omurgamızı destekleyen kaslarda kuvvet ve esneklik kayıpları gelişmeye başlamıştır. Buna bağlı olarak omurgamızı oluşturan kemiklere ve bu kemiklerin arasındaki “disk” adı verilen kıkırdaklara gereğinden fazla yük binmekte, ufak bir zorlanma ile mekanik sorunlar gelişebilmektedir.

Bel ve boyun ağrılarına yol açan mekanik problemler, zamanında teşhis edilip uygun tedavilere başlanırsa, yüzde 90 veya daha  yüksek oranlarda olumlu sonuç almak mümkündür. Omurgada ağrıya yol açan nedenlerin başında bel ve boyun fıtıkları gelir. Bunun da en önemli nedeni, ağır bir yükün kaldırılması ya da ani bir hareket sırasında diskin arkaya doğru kayması ve oradan geçmekte olan sinirlere baskı yapmasıdır.

Bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde çeşitli fizik tedavi yöntemlerinden yararlanmak mümkündür. Bu tedavilerin başlıcalarını ise şu şekilde sıralayabiliriz:

– Yüzeysel sıcak tedavileri: Sıcak paketler ve infraruj ışınları vasıtasıyla uygulanır.

– Ultrason tedavisi: Yüksek frekanslı ses dalgalarının dokulara çarpınca derin ısı açığa çıkarması sayesinde spastik kaslar ve diğer dokular gevşer.

– Elektrikli ağrı gidericiler: TENS ve bunun gibi  araçlarla düşük şiddetli elektrik akımı verilerek, ağrı iletimi engellenir.

– Traksiyon (çekme tedavisi): Bel ve boyun omurlarına çekme kuvveti uygulayarak omurların arasının açılması, oradan geçen sinirlere baskının azalmasını sağlar. Son yıllarda yerçekimini elimine  eden bilgisayarlı traksiyon sistemlerinin kullanılmasıyla tedavide başarı oranı önemli ölçüde  artmıştır. Ancak yetkisiz ve bilgisiz kişiler tarafından yapılan çekme tedavilerine kesinlikle itibar edilmemelidir.

– Masaj: Spastik kasların gevşemesine ve hastanın rahatlamasına yardımcı olur.

– Egzersizler: Bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde en önemli faktörlerden biridir. Akut ağrılı dönem geçtikten sonra mutlaka  egzersizlere başlanmalıdır.

– Hidroterapi: Küvet veya havuz şeklinde su içinde uygulanan egzersizler, kasların ve disklerin gevşemesini, iyileşmenin hızlanmasını sağlar.

– Manüplasyon: Sıkışık sinir kökünün, üzerindeki baskıdan kurtarılmasını amaçlayan ve elle yapılan manevralardır.

ERKEN TANININ ÖNEMİ…

Bel ve boyun fıtığı rahatsızlıklarında tedaviye ne kadar erken başlanırsa, o kadar iyi sonuç almak mümkündür. Akut ağrılı dönemde ilaç tedavisiyle birlikte en fazla 2-3 gün gibi kısa süreli yatak istirahati verip, ondan sonra fizik tedavi uygulamalarına başlamak gerekir. Hangi hastaya ne tür tedavilerin verileceğini, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı hekim belirler. Ağrıların azalmasıyla birlikte tedavi programına egzersizler de eklenir ve böylece hastanın günlük aktivitelerine bir an önce dönmesi hedeflenir. Yatak istirahatinin çok uzun sürmesi, tedavide geç kalınması, yeterli egzersizlerin yapılmaması gibi nedenlerle olumlu sonuç alınması gecikebilir.

TEDAVİDE GÖRÜŞ FARKLILIKLARI…

Bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde hekimler arasında görüş farklılıkları olabilmekte, buna bağlı olarak hangi hastalara ameliyat gerektiği konusunda birbirine zıt öneriler ortaya atılabilmektedir. Tedaviye rağmen ağrının geçmediği veya arttığı, his ve kuvvet  kaybının çok belirgin olduğu, günlük yaşantının ve yürümenin tamamen engellendiği, idrar kaçırma gibi belirtilerin ortaya çıktığı durumlarda ameliyatın gerekli olduğu kabul edilmektedir.

AMELİYATSIZ TEDAVİ MÜMKÜN…

Daha önce belirttiğimiz gibi, bel ve boyun fıtığı olgularının yüzde 90’ından fazlasını ameliyatsız tedavi etmek mümkündür. Son yıllarda geliştirilen yeni  tedavi yöntemleri sayesinde  bel ve boyun ağrılarının tedavisinde önemli başarılar elde edilmiş, işgücü ve maddi kayıplarda önemli kazanımlar sağlanmıştır. Bu nedenle bel ve boyun ağrılarının tedavisinde öncelikle tıbbi tedavi ve fizik tedavi yöntemleri uygulamak gerektiğini, sonuç alınamayan veya yakınmaların giderek arttığı hastalarda ise ameliyata karar verilebileceğini söyleyebiliriz. 

Prof. Dr. Tunç Alp KALYON  

Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi 

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın