Burgazada’da yine bir Eylül

Yazar: Nusret Karaca

2017’nin yaz günleri sona eriyor. Eylül ve İstanbul, Eylül ve Adalar… Ve yolumuz yine Burgazada… Geçen gelişlerimizden belleğimizde kalanları not tutmuşcasına yine aynı mekanlar… Dalgalar bizi kucaklıyor, hafiften de bir rüzgar okşuyor yüzümüzü. Şiirler zaten hep yüreğimizde, kendi öykümüzün içindeyiz yine. Burgazadalı dostlarla da olmak ayrı bir keyif! Ve yine kağıt, kalem… Onlarla daha bir başka gibi, yazılanlara birkaç ek yine.

Nasıl başlamıştık daha önce; İstanbul demiştik, beton yığınları çoğaldıkça içimiz sızlasa da sen ne güzelsin! Adına şiirler, öyküler yazılmış, besteler yapılmış, şarkılar söylenmiş, tablolara ve fotoğraflara konu olmuş dünya güzeli, Boğaz’ın incisi İstanbul… Aşklar ve âşıklar kenti Bosphorus. Ne seninle yaşanıyor kalabalığından, ne de senden vazgeçiliyor dünya güzeli… Ne kadar yorarsan yor, yine de dingin bir mekânın, dingin bir anın var senin. Dingin bir mevsimde Prens Adaları kucaklar bizi; martılar, balıkçı motorları, faytonlar, kediler…

İşte şimdi Eylül… Su güzel, Burgazada güzel… Kıyıdaki çay bahçeleri, lokantalar ve bizim yuvamız, vazgeçilmezimiz öğretmenevimiz… Mis gibi soluduğumuz hava, içimizi ısıtan Eylül güneşi… Kulaklarımızı çınlatan Sait Faik’in “Hişt! Hişt!” öyküsü… Günler sonra boşalmaya başlayacak Burgazada yavaş yavaş. O zaman birkaç dize de benden armağan ona Eylül hatırına:

 

Koptu gitti son yaprak da dalından
Nerede ağaçlar
Nerede adanın balık bekleyen martıları, kedileri
Boşalmış köşkler
Boşalmış çay bahçeleri
Desene bize kaldı Burgaz
Bize kaldı Kalpazankaya
Ve kıyıda duran
Sahipsiz balıkçı motorları

(Nusret Karaca)

Burgazada

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın