Doğu Perinçek: Köy Enstitüleri milli egemenlik ve iktidar projesidir

Yazar: Haber Merkezi

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye’nin en iyi eğitim projelerinden olan Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 80. yılına özel bir mesaj yayınladı. Köy Enstitüleri’nin milli egemenliğin öncülerini yetiştirdiğini ifade eden Perinçek, Atatürk’ün bu devrim niteliğindeki projeye bakış açısını da bir kez daha hatırlattı.

17 Nisan 1949 yılında çıkarılan bir yasayla kurulan Köy Enstitüleri’nin üzerine 80 yıldır yazılanların toplamda bir kütüphane edecek kadar zengin olduğunun altını çizen Doğu Perinçek; “Yazılanlar Köy Enstitüleri’ni bir eğitim projesi, üretim ve iktisat projesi, kalkınma projesi, köylüyü aydınlatma projesi, devrimi güvenceye kavuşturma projesi, laiklik projesi, çağdaşlaşma projesi, kadın-erkek eşitliği projesi olarak işlemişlerdir. Bunların hepsi doğru ama hepsinden önemlisi, Köy Enstitüleri bir iktidar projesi, bir hükümet projesi idi. Sınıfsal olarak buna bir emekçi iktidarı projesi diyebiliriz. Köylü, memleketin efendisi kılınacaktı” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

hasanoğlan köy enstitüsü
OLAĞANÜSTÜ BİR TASARIM VE UYGULAMA; KÖY ENSTİTÜLERİ

“Köy Enstitüleri 17 bin mezun verdi, köy çocuklarından köy öğretmeni yetiştirdi. Ancak daha önemlisi, köy çocuklarından devrimci yetiştirdi. Köy Enstitüleri yalnız köylerde değil, Türkiye’nin bütününde halk yönetiminin öncüleri olarak görev yaptılar. Kendileriyle birlikte köylüyü iktidar sahibi yapmak için uğraştılar. Çok kısa zamanda yaptıkları iş gerçekten büyüktür. İlginçtir, Türkiye siyasetinde Köy Enstitüleri’ne karşı çıkanlar, aynı zamanda milli iradeyi ve milli egemenliği savunmuşlardır. Oysa milli iradeyi hakim kılmak, milli egemenliğin gerçek efendisini iktidar sahibi kılmak için Köy Enstitüleri olağanüstü bir tasarım ve uygulama olmuştur.”

“MİLLİ EGEMENLİĞİN AYDINLARI YETİŞTİ”

Son olarak Türkiye’de milli egemenlik kavramını Köy Enstitüleri çerçevesinde değerlendiren Perinçek; “1914 yılında başlayan Kurtuluş Savaşımızın temel gücü köylü idi. Milletimiz de büyük çoğunluğuyla köylüden oluşuyordu. Milli egemenlik, köylü olan milletin egemenliği idi. Cumhuriyet, milli egemenliğin hayata geçmesi yönünde devrimci uygulamalarda bulundu. Ekonominin esas olarak tarıma dayanması, aşarın kaldırılması, topraksız ve yoksul köylüye toprak dağıtılması, 1935 yılında toplanan CHP 4. Büyük Kurultayı’nda toprak reformunun parti programına alınması, Devrim Kanunları; bütün bunlar milli egemenliğin ekonomik ve toplumsal temelini oluşturmak içindi. Bu yönde çok önemli bir girişim ise Köy Enstitüleri’dir. Milli egemenliğin öncülerini ya da aydınlarını yetiştirmenin başka bir yolu yoktu” ifadelerini kullandı.

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın