Elektromanyetik enerji kirliliği, sağlığımızı büyük ölçüde tehdit ediyor!

Yazar:

Kadıköy Belediyesi Gönüllü Eğitim Araştırma Merkezi ve Caddebostan Sahil Lions Kulübü işbirliği ile CKM’de, “Elektromanyetik Radyasyonun İnsan Sağlığı Üzerindeki Olumsuz Etkileri” konulu bir konferans düzenlendi.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Biorezonans uzmanı Dr. Sevil Kılıç, EM Enerjisi (Elektro Manyetik) ile ilgili önemli bilgiler verdi. Program moderatörü Ln. Nesibe Müsevitoğlu’nun sorularını cevaplayan Dr. Sevil Kılıç’a, izleyenlerden de çok sayıda soru yöneltildi.

Konuşmasına EM Enerjisi ve yarattığı kirlilikle ilgili sunumu ile başlayan Kılıç; “EM enerjileri günlük yaşantımızda çok yoğun ve yaygın olarak kullanmaktadır. Teknolojinin ilerlemesiyle yaşantımızı kolaylaştıran bu enerjileri hayatımızdan çıkarmak mümkün olmadığına göre, korunmanın yollarını öğrenmeliyiz.

ABD’de NRRI (National Regulatory Research Institute), EMR’ın halk sağlığı üzerindeki etkilerini 1900’lü yılların en önemli çevre problemlerinden biri olarak kabul etmiştir ve korunma önlemlerinin yasal olması gerektiğini belirtmiştir. Son 20 yılda bu alandaki araştırmalar hızla artmıştır. Özellikle çeşitli kanser türlerinin artması; MS, Parkinson, Alzheimer gibi hastalıkların yükselişe geçmesi ve tüm alerjilerin artmasının cep telefonunun yaygın kullanımıyla paralellik göstermesi, tüm dikkatleri EM kirliliği üzerine çekmiştir” dedi.

Dr. Sevil Kılıç, “EM Kirlilik Nedir? Kirliliği Oluşturan Alanlar Neler Yaratır ?” sorularını ise, kirliliği yaratan unsurları şu şekilde maddeleştirerek cevapladı:

● Etrafımızdaki tüm akım taşıyan kablolar:

– Elektrikli aletler

– Yüksek Gerilim Hatları (YGH)

– TV ve bilgisayarlar

– Cep telefonları ve telsiz telefonlar

– Baz istasyonları

– Uydu antenleri  

● Evimizde kullandıklarımız:

– Çamaşır makinesi

– Bulaşık makinesi

– Buzdolapları

– Mikrodalga fırınlar

– Saç kurutma makinesi

– Elektrikli tras makinesi

– Elektrikli ısıtıcılar

DSC03193

CEP TELEFONLARI…

Dr. Sevil Kılıç, cep telefonlarının etkileri ile ilgili olarak ise, şu açıklamalarda bulundu:

“Cep telefonlarının olumsuz etkileri, konuşmaya başlandığı anda kendisini göstermeye baslar. Uzun süreli kullanımda ise, bu etkiler şiddetini artırır, kalıcı hale gelir, onarımları güçleşir, tahribata yol açabilir. Cep telefonu çaldığı anda, insan vücudu EM dalgalar aracılığı ile radyasyon almaya başlar. Bu radyasyon vücut ısısının yükselmesine yol açar. Daha çok konuşuldukça, ısı daha da yükselir. Bu ısınmanın sonucunda vücuttaki ilk olumsuzluk görülür.

Değerlendirme kriteri olarak SAR (Spesifik Absorbtion Rate), yani özgül soğurma oranı kullanılır. SAR, vücudun 1 kg’nın sıcaklığını 1 derece yükselten EM enerji miktarını tanımlamaktadır. Genel halk maruziyeti için, SAR değeri WHO tarafından 1996 yılında 0,08 w/kg olarak belirlenmiştir.

0,1 w/kg SAR değeri üzerindeki cep telefonlarının korumasız kullanılmaması önerilmektedir. Uzmanlar cep telefonu kullanılmasının, 16 yaş altındakilerin fiziksel gelişiminin devam ediyor olmasından dolayı, yetişkinlerden daha çok etkilendiğini belirtiyorlar. Bu nedenle 16 yaş altındaki çocukların cep telefonu kullanmamaları öneriliyor.”

 

 

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın