Cumhuriyet, yöneticileri halk tarafından seçilen ve millet eğemenliğine dayalı yönetim şekli. İnsan onuruna en çok yakışan bu yönetim şeklinin temeli, yıllar önce Mustafa Kemal ve ona güvenen Türk halkının emperyalizme direnişi ile atıldı.
Yıl 1918; Birinci Dünya Savaşı bitmiş ve galip devletler, mağlup ettikleri devletlerin topraklarını işgal etmeye başlamıştı. Savaştan yeni çıkmış Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918’te Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalmıştı. Ardından işgaller başlamıştı, halk umutsuzdu. İstanbul hükümeti, kurtuluşu İngiliz himayesi ya da Amerikan mandasında görüyordu. Mustafa Kemal ise kurtuluşu halkla bütünleşip, işgalci güçleri Türk topraklarından çıkarmakta görüyordu ve de öyle oldu. Genelgeler, kongreler, Meclis’in açılması, cephelerde savaşlar derken 29 Ekim 1923, Türkiye Cumhuriyeti!
NİCE 94 YILLARA…
Cumhuriyet’in ilanının 94. yılındayız. Okullarımızda öğretmen ve öğrencilerimizin, sivil toplum kuruluşları ve resmi kurumların hazırlayıp sunduğu çok sayıda etkinlik gözleniyor. Bunlardan biri de, Moda’daki İstanbul Kadıköy Lisesi’nde gerçekleşti. Müzik Kulübü ve Yazarlık-Sinema Kulübü’nün işbirliğiyle düzenlenen etkinlik, okul bakçesindeki tarihi köşkün önünde hayata geçirildi. Cumhuriyet’in anlam ve önemiyle ilgili çeşitli konuşmaların yapıldığı; şiirlerin, şarkıların, türkülerin ve marşların okunduğu etkinlik, halk oyunları ve zeybek gösterisiyle görkemli bir şölene dönüştü.
(Fotoğraflar: Beyza Gökhan)
