Kadıköy’ü besleyen sanat damarlarından REXX kapanmamalı!

Yazar: Nusret Karaca

Kadıköy merkez ve Bağdat Caddesi’nde yaşamımızda iz bırakan, ilçemiz ile özdeşleşmiş sinema salonlarının birer birer kapanması, sinema sanatına gönül vermiş birçok kişi için derin bir üzüntü kaynağıdır. Sanatseverlerin Kadıköy’deki sosyal yaşamında çok önemli bir rolü olan salonlardan biri daha kapanıyor; REXX Sineması…

Bu konu 3-4 yıl önce yine gündeme gelmiş ve bizler bu sorunu sayfalarımızda dile getirmiştik. Sosyal medya, basın, sivil toplum kuruluşları, sanatseverler ile bu duruma olumlu katkı veren bina sahiplerinin de yaklaşımıyla geçici de olsa sonuç alınmış ve REXX Sineması bugüne kadar sinemaseverlere hizmetini sürdürmüştü. 27 Mart günü sinemanın 20 yıllık çalışanlarından Rana Lioga ile olan görüşmemizde salonun boşaltılmaya başlandığını, çalışanların iş akitlerinin feshedilmeye başlandığını öğrendim. Salon işletmecisi Viron Anas’ın kira ücretini çok fahiş bulduğunu, kira sözleşmelerinin 1 yıllık önerildiğini, kendisinin uzun vadeli kontrat, makul bir kira önerdiği bilgisini aldım. Fakat mal sahibi olan Rum Ortodoks Vakfı’nın bu talebe yanaşmadığı öğrenildi. Viron Anas’ın yine 27 Mart günü konu hakkındaki iletisi ise şöyle:

REXX Sineması

“Nusret Bey, merhabalar… Mal sahibinin bize uzun vadeli bir kira kontratı vermemesi ve devamlı kirayı artırması, bize maalesef başka alternatif bırakmadı. Son iki sene büyük zararlar yapmamıza rağmen ayakta kalabildik ama bizim de nefesimiz tükendi. Çok üzgünüz ama durum maalesef bu Nusret Bey. Bizim kira kontratı 10 seneden eski olduğu için tahliye edildik. Yeni kontrat bize bir senelik de olsa verilmedi. İstedikleri anda bizi tahliye edeceklerini söylediler. Yani daha fazla parayı verecek biri çıkar ise! Babamın vakfın binayı devletten geri almasında çok katkısı oldu. Yargıtay kararı ile… Ve 1962’de tüm inşaatı yap/devret olarak yaptı. İyi çalışmalar…” (Viron Anas)

REXX Sineması

**** **** **** ****

İşte, bundan 3-4 yıl önce REXX Sineması hakkındaki Kadıköy Life haberimiz:

Bayramın üçüncü günü… REXX 6 numaralı salonda “Hitler’e Suikast” adlı film var, vizyona yeni girmiş. Yaz dönemi ve İstanbul bayramda Ege’ye, Akdeniz’e akmış. Yollar açık, koca kentte bir dinginlik hakim. Kadıköy, sanki o Kadıköy değil. Ben ise hemen her Cuma olduğu gibi yine heyecanlıyım. Yer kalmayacakmış heyecanı zaten her zaman vardır ya sinema sanatına gönül verenlerde, aynen öyle. Saat 16.45 matinesine 3 kişilik bilet alıyorum. Sinema yöneticileri bir bileti misafir gösteriyor, güzel bir jest dostlarımdan. Sonra görevlilerle REXX’in durumunu konuşuyoruz kısaca. Herkes farklı şeyler yazıyor diye serzenişleri var. Yerel basın haberlerinden biri gişede asılı.

İstanbul’da sinema ve tiyatro salonları geliyor gözümün önüne. Aksaray Bulvar, Beyazıt Marmara, Suadiye Atlantik, Moda, Gedikpaşa Azak, Şişli Ümit… Saymaya kalksak, ya Süreyya… Neyse ki orada opera ve bale var. İstanbul’da binalar yükseliyor, kentlerin dokusu bozuluyor, ilçelerin simgeleri yok oluyor. Savaşan ve kapitalist dünyada sanatla, doğayla soluk almak istiyorum ben. REXX Sineması binasının sahipleri ile işletmeciler arasındaki sorunun karşılıklı bir anlayışla çözümlenmesi dileğimiz. Caferağa yenilenecek ama o sıcaklık ve amatörlük hissedilecek mi? REXX yerine yeni bina dikildiğinde aynı duyguyu hissedebilecek miyiz? Kadıköy’de yer soranlara “REXX’in oradan şu tarafa” diye yol tarifi yapmak bile güzel geliyor bizlere.

Rum Ortodoks Vakfı, binanın sahibi. Patron Viron Bey’in babası 1962’de vakfa devretmiş. Onlar da bu konuyu şu anda net olarak açıklamıyor. Ancak Kadıköylüler, gişe önüne bir defter koyarak imza kampanyası başlatmışlar. “REXX KAPATILMAMALI” diyorlar. Sorun ise yüksek kira ve mahkemenin tahliye kararı… Afife Jale’nin de bir büstünün önünde yer aldığı, eskiden Apollon olarak bilinen ve önce Reks, daha sonra da REXX adıyla birçok anlamlı ulusal ve uluslararası festivale kucak açmış, bizim de kucak açtığımız REXX için vakıf ve işletmeciler kucaklaşmalı ve REXX Sineması kapanmamalı!

APOLLON’DAN REXX’E…

Apollon Sineması’nı Siroskin adlı bir Yahudi işletti. 1930’lu yıllarda adı “Hale” olan sinema Yordan Anas tarafından işletilmeye başlandı. Sinema, ahşap ve yaldızlı bir iç görünüme sahipti. 1961’de yapılan yeni bina, Mimar Maruf Bey tarafından tasarlandı. Ondan sonra adı Reks oldu. Afife Jale, ilk defa Apollon’da sahneye çıktı. Apollon’un yazlık kısmı olan ve bugünkü Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nin bulunduğu yazlık bölümde Naşit, İsmail Dümbüllü komedyenler de sahne alırdı. Kadıköy’ün Akbaba Suat adıyla tanınan gazete satıcısı, Apollon Sineması gece seansı için bağırarak Kadıköy sokaklarında el ilanı dağıtırdı. Apollon’un ilk isminin de Febüs olduğu söylenir.

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın