Kellik bu kez gerçekten tarih oldu!..

Yazar:

“Dermansız hastalık yoktur, ölümden başka” derler ya, işte bu sözü doğrulayan bir dünya değeri Kadıköy’de yaşıyor. Bitkilerin anası “Derman Ana” Leyla Çabuk, Kadıköy LIFE’a özel konuştu…

Günümüzün en büyük sorunlarından biri saç dökülmesi… Önceleri daha çok erkekler saç dökülmesinde ön plandaydı. Ne yazık ki çağımızda sorunun kadını erkeği kalmadı. Bugüne kadar kelliğe çözüm yolunda sayısız alternatif gündeme geldi.  Ancak kelliğe kalıcı bir çözüm olduğu inancı, sonuç alınamayan uygulamalar nedeniyle hiçbir zaman oluşmadı.

Bu süreçte Türkiye öyle bir değere sahip ki, belki dünyada eşi benzeri yok… Bitkilerden yararlanma konusunda 362 yıldır ailesinden kendisine miras kalan bilgileri “hastalıklarda derman”a çeviren Herbalist Leyla Çabuk; “En büyük mutluluğum, insanların mutluluğunu görmektir” diyerek, hayatının tamamını “insanların bitkilerden faydalanabilmesi” gerçeğine adadı.

Leyla Çabuk, tüm vücut bakımında bitkilerden yararlanılması gerektiğini savunuyor. Türkiye’de ünlü herbalisti keşfedenler, hallerinden bir hayli memnun… Dünya otoriteleri ise Leyla Çabuk’u on yıllar öncesinde keşfetmiş.

KİM DER 80 YAŞINDA…

Ofisinden içeriği girdinizde Herbalist Leyla Çabuk, sizi kendi mizacı ile karşılıyor. İnanamıyorsunuz, karşınızdaki 80’li yaşlara merdiven dayamış bir kadın… Güzel mi güzel, enerji dolu… Sohbeti de bir o kadar keskin, açık ve net… Sert çizgileri var, sert ve tatlı… Biraz dikkatli baktığınızda hissediyorsunuz; “Bu kadın bitkilerle konuşuyor…”

BU RÖPORTAJ DÖNÜM NOKTANIZ OLABİLİR…

Günümüzde kellik sorunu yaşayan birçok insan çeşitli ürünler denemiş, ancak bir türlü başarılı sonuç alamamıştır. Bu nedenle kellik sorunu olanlar, ilerleyen yaşlarda saç dökülmesini istemeyerek de olsa kabullenmektedir. Gelin, bir de Herbalist Leyla Çabuk – Kadıköy Life Özel Röportajı’nı okuyun. Bugüne kadar birçok kez hayal kırıklığına uğramış olabilirsiniz. Ancak “Derman Ana”, herkesin yaptığını değil, kendine özgü bildiğini yapıyor. Belki de bu röportaj, hayatınızda yeni bir sayfa açacak… 

Saç dökülmesi sorunu kalıcı olarak çözülür mü? 

Evet, öncelikle dökülmenin nedenini bilmek lazım… Erkeklerin saçı daha çok aileden, dededen çocuklarına ve torunlarına geçen ailesel yatkınlıktan kaynaklanan bir dökülme… Diğer sorunlar da egzama, sedef ve saçkıran gibi rahatsızlıklar; stres ya da yanlış kozmetik kullanımı gibi nedenler… Ancak sebebi ne olursa olsun, gerektiği gibi bir bitkisel uygulama ile dökülme sona erdirilir ve saç çıkar. Ardından ise kişi ömür boyu kendi saçlarına sahip olur. Bitkisel seti ve uygulamayı bıraktıktan sonra kişinin saçları dökülmez. Fakat ayda bir-iki kez de olsa bakım yapmak zor mu?.. Böylece saçların kalitesi korunur. 

Gerek yurtiçi, gerekse de yurtdışından bir hayli ilgi görüyorsunuz. Bunun nedeni nedir? 

Bakın, insanların hastalıklarına çözüm olması için bitkiler birer aracıdır. Sadece hangi bitkinin neye, nasıl ve hangi uygulama ile iyi geleceğini bilmek, doğru uygulamak lazım… Ben günümüzde alışılmış uygulamalar ile değil, 362 yıldır ailemden gelen bilgileri uyguluyorum. Ürünlerim, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermotoloji Anabilim Dalı tarafından bilimsel olarak da onaylıdır.

SORUN TAMAMEN DERİDE, SÖKÜP ALACAKSIN…

Tüm saç dökülmesi tiplerinde hastalık deridedir. Günümüzde insanlarımızın yanlış uygulamaları var. Saça bir-iki fıs fıs, şampuanla yıkama ya da benzeri şekilde kısa sürede geçiştirip, yüzeysel uygulamalar ile saç çıkmasını bekliyor insanlar… Bugüne kadar kaç insan bu şekilde saça kavuşmuş?.. Bakın, saç derisi tarla gibidir. Ben, bitkisel karışımlarım ile saç derisini yeniliyorum; işlevini yitiren saç derisini harmanlayıp harekete geçiriyorum. Öyle insanlar geliyor ki, dökülmeden saçları açılmış; bazılarının başı avucumun içi gibi olmuş. Ne kadar geç müdahale edilirse, tedavi süreci de o kadar uzuyor. Ancak doğru tedaviyi uyguladığınızda, saç derisi kendine gelmeye başlıyor. Önce tüy gibi saçlar çıkmaya başlıyor. Deri sağlığına kavuşuyor, işlevini kazanıyor; ilerleyen aylarda da tüyler, kalıcı tamamen saça dönüşüyor. 

Gerçekten bu saçlar kişi için kalıcı mı? 

Evet… Bitkiler ile tedavi edilen hastalık, o bedende bir daha nüksetmez. Hatta sedef ve egzama gibi bazı hastalıklarda, genelde kulak arkası olmak üzere vücutta bir çatlak olur ve o çatlak akar. Hastalık dışarı çıkar.

Saç dökülmesine nasıl uygulama yapıyorsunuz? 

Bunca yıllık bitki kültürüne insanların daha kolay ulaşabilmesi için, ürünlerimiz set halinde eczanelerde… Kullanım talimatı ile birlikte kendileri de uygulayabiliyorlar. Hastalıklarının tespitini Bağdat Caddesi’ndeki ofisimde yapıyorum. Ürünlerimin içerisinde ikisi, saç oluşumu için çok önemli… İlgili uygulamalar ile birlikte bitki lapası ve saç köklerini harekete geçiren bitki özlü losyon…

Lapa, belirli süre bone ile birlikte deride bekler, sorunu söker alır, saçın derinliklerine işler. Isırganlı losyon ise, kökleri uyararak saç üretimini sağlar. Isırganlı losyon, deride hafif yanma hissi uyandırır. Setin düzenli kullanımı ile birlikte ilk 3 ayda dökülme tamamen durur; zayıf saçlar güçlenir ve kalınlaşır. Saçsız yerlerde ise tüylenme başlar. Bundan sonra yine düzenli kullanım ile birlikte yaşa ve saçın seyrekliğine göre kellik sorunu ortadan kalkar. Bazen 1, bazen de 2 yılda… Ancak, bitkisel karışımlarla bu sorun, bir daha yaşanmamak üzere ortadan kalkar, kalıcı olarak… Çünkü artık deri sağlıklıdır. Kişi isterse 10 yıldır kel gezmiş olsun. Deriden o sorunu alınca, deri yine saç üretimine başlar. Ancak, 20’li yaşlardaki dökülme sorunu ile 50’li yaşlardaki dökülme sorununda tedavi süresi aynı olmaz. 

Şampuan saç çıkarır mı? 

Bakın, bu soruyu şöyle yanıtlayayım… İnsan duş alırken saçını yıkar, en fazla 5-10 dakika sonra kurular ve çıkar. Derinin yüzeyini temizlersiniz. Ama sorun derinin dibinde, o şampuan derinin içini ve derinliklerini temizledi mi?.. “Yıka ve çık” kadar kolay değil bu… Emek ister, bitkilerin şifası derinin dibine inmek ister.

HASTALIĞI SÖKÜP ATACAKSIN…

Yine sedef, mantar ve egzama gibi hastalıklara bakıldığında, kullanılan ilaçların ardından hastalığın tekrar tekrar nüksettiği görülebiliyor. Ancak bitki tedavisi ile hastalığı bir kere vücuttan söker atarsınız, bir daha da uğramaz. Yine bayanlarda ya da erkeklerde kılları kalıcı olarak yok etmek için hazırladığım ürünlerimden memnun olmayananı görmedim. Açıkça söylüyorum, ürünleri gerektiği gibi kullansın, “Derman bulamadım” desin, 1 yıl o kişiye bedava çalışırım.

Bitkiler ile iç içe olmak nasıl bir duygu? 

Ne yazık ki Türkiye’de vücut bakımına önem verilmiyor. Benim, ailemden gelen bir bitki kültürüm var. Dile kolay, 362 yıl… Ancak, o yüzyıllar ile bugün üzerine birşeyler katmak gerekirdi. Günümüzün koşulları farklı… 13 yaşındaydım, Dr. Ziya Konuralp’in akrabası üçüncü derece yanıktı. 40 gün sonra deri düzelmeye ve saç çıkmaya başladı. Konuralp, anneme “Tıp üstü bir insansın” dedi. Sonra bana çok destek oldu, beni dışarı götürdü, çok ameliyata seyirci olarak soktu.

İskoçya’da yaşlı bir adamın yanına gidip gelmemi sağladı. O adam, bana bitki ile bitkiyi dayandırmayı öğretti. 5 yıl gittim geldim. Önceden annemler bitkileri dövüyorlardı, sürüyorlardı. Bir hafta sonra suyu kokuyordu. Şimdi ise ısırgan, kekik, sarımsak 50 sene dursun bozulmaz. Bitkileri nasıl koruyacağımı ve dayandıracağımı öğretti. Benim katkım bu oldu. 1936 doğumluyum ve geriye miras kalsın istiyorum. Herkesin günümüz koşullarında ürünlere rahatça kavulabilmesi içinde “bitkiderman” adıyla ürünlerimiz eczanelerde yerini aldı. 

Dünden bugüne değişim sürecinde yaşadığınız zorluklar oldu mu? 

Tabi… Bakın, bu işi 362 yıldır ailemin içinde para karşılığında yapan ilk ben oldum. Annem bir türlü kabul edemedi ve bu nedenle benimle 3 yıl konuşmadı. Sonra barıştık… Günümüz koşullarında geniş kitlelere bu dermanı ulaştırmanın maliyetsiz bir yöntemi ne yazık ki yok…

“BİTKİ DERMAN” ARTIK TERCİH ÜRÜNÜ…

Bilimsel çalışmalarla formülünü geliştirdiğimiz Bitki Derman ürünleri, saç dökülmesini engellemeyi ve düzenli kullanımda saç çapını genişletmeyi sağlıyor. Bitkisel ürünler, artık üniversitelerin de başarılarını kabul ettiği birer derman aracı haline geldi. İlk zamanlarda “Alternatif yöntem” olarak bilinen bitkisel formüllü “Bitki Derman” ürünleri, artık alternatif olmaktan çıkıp, birçok sosyo-ekonomik sınıfta “tercih ürünü” oldu.

TÜRKİYE’DE BOTANİĞİN EN GÜZELİ VAR…

Ben bitkiciyim, herbalistim, doktor değilim… Yaptıklarım da aslında bir nevi kocakarı ilacı… Hayatımın tamamına yakınını bitkilerle iç içe çalışarak geçirdim. İnsanlar hangi sorundan başvurmuşlarsa, sadece garanti verebileceklerimi alırım. İyi edemeyeceğim bir sorunu olan insanı asla almam, alamam. Çünkü dediğim gibi ben doktor değilim. Benim deneyimim ve birikimim, bir yere kadar yeterli oluyor.

Bir ürünü eczaneye koyduğunuzda, bunun arkasında bir ekip olması gerekiyor. Artık son teknoloji kullanılarak kimya mühendisleri kontrolünde gerçekleştirilen bir üretim var. Markalaştığınızda elinizde bilimsel olarak da kanıtınız olması gerekiyor. Bu yüzden ürünler için İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’nda 6 aylık çalışmalar yaptırdım. Sonucunda da etkilerini kanıtlayan raporlar aldım. Hazırladığım ürünler, yalnızca bana özgü… Başka yerde bulabilecekleri ürünler olsaydı, bunca yıldır ben bu işi yapıyor olamazdım.

Bitkilerim başta Karadeniz olmak üzere tüm Türkiye’den geliyor. Çünkü Türkiye’de botaniğin en zengini, en güzeli var. İnsanlar bana geldiğinde, inancı yok olmuş olarak geliyor. Şöyle k,i çok şey denemişler; benim de onlardan biri olduğumu düşünüp, tedirgin yaklaşıyorlar. Ben deriye bakıp ırsi mi, yağdan mı, mantar mı, sivilceden mi kişinin kendisine söylerim. Sözümün arkasında da dururum. Cevap almak istediğinizde hiçbir üründe, ürünün arkasındaki, en tepedeki insana ulaşamazsınız… 

Saç dökülmesi dışında en çok hangi hastalıkların tedavisini gerçekleştiriyorsunuz? 

Kıl ve tüylerin kalıcı olarak yok edilmesinde, cilt rahatsızlıkları ve akne gibi hastalıkların giderilmesinde bitkisel özlü uygulamalarım ile tedaviler gerçekleştiriyorum. 

Son olarak okurlarımıza mesajınız nedir? 

Hastalıklar, biz insanlar için… Dünyaya dikkatle bakarsanız, her bitkinin adeta bir şekilde görevlendirilmiş olduğunu, şifasını görebilirsiniz. Bitkiler, bizim emrimizde… Bize sadece neyin, neye ve nasıl iyi geldiğini bilmek ve uygulamak kalıyor. O yüzden çaresizliğinize, üzüntünüze harcadığınız zamanı ve emeği, bir kez de şifa bulmak için harcayın. “Ben bunu aşarım” diye kendinizi koşullandırdığınızda, bahsettiğimiz hastalıkların sizin kararlılığınızdan daha zayıf olduğunu göreceksiniz…

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın