Lekeler için “mikrodermabrazyon”…

Cilt lekeleri, diğer adıyla “hiperpigmentasyon”, cilt üzerinde koyu renkli noktaların oluşmasıdır. İlk güneş lekeleri her yaşta oluşmaya başlamakla beraber, özellikle ergenlik döneminden sonra sık görülmeye başlar. Güneş lekeleri, en bilinen düzensiz cilt tonlanmalarıdır, izlenmeleri zordur ve iyi görünmezler.

Lekelenmeyi nasıl giderebilir?

Düzensiz tonlanmış cilt hücreleri, cildin üst katmanında bulunur. Bu durumda cildi soyma işlemleri ile onları azaltarak, gidererek alttaki normal pigmentli tabakaya ulaşmak mümkün… Bu tedaviler arasında, düzensiz cilt tonundan kurtulmak için en iyi çare ve en konforlu yöntem “mikrodermabrazyon”dur. Mikrodermabrazyon ile cilt üzerinden sosyal hayatı etkilemeyen çok ince bir tabaka soyulur. Bu işlem, toz şeklindeki aluminyum oksit mikro kristalleri ile yapılır. Bu işlem, cilt tonunu açmak konusunda bir yöntemdir. Bazı durumlarda ise, koyu renkli hücreler daha derinlerde olabilir. Bu durumda mikrodermabrazyon ile kolay silinemeyebilirler.

Aynı zamanda cildi yenileyen tedavi…

Koyu renkli güneş lekeleri ve yaşlılık lekeleri, mikrodermabrazyon ile düzelebilir, ancak tamamen kaybolmayadabilir. Eğer hiperpigmentasyonunuz fazla ise, diğer yöntemlerden de yararlanabilirsiniz. Mikrodermabrazyon ile cilt hücrelerinin yenilenmesi artar. Düzensiz pigmente olan hücreler ne kadar hızlı silinirse, yeni ve normal pigmente olan hücreler tarafından o kadar çabuk yenilenirler. Bu hafif ve kontrollü soyma işlemi ile sonuçlar ilk seanstan itibaren görülebilmekle birlikte, problemin büyüklüğüne göre fazla sayıda tadavi seansı gerekebilmektedir. Mikrodermabrazyon, güneş ve yaşlılık lekelerinin yanı sıra ciltteki izler ve çatlaklar için de son derece faydalıdır.

Leke tedavilerinde seçenekleriniz…

Güneş lekeerinin giderilmesi için lazer tadavisine ihtiyacı olduğunu düşünenler de vardır. Ancak çapları küçük ve derin olmayan lekelerde, mikrodermabrazyon ile cildin rengi kolaylıkla normale yaklaştırılabilir. Cilt tonu daha düzensiz ve koyu ise, diğer tedavi şekillerinden faydalanmak mümkündür.

Normal lazer soyma işlemlerinde, hasarlı cildin ilk birkaç katmanı buharlaştırılarak, taze ve düzgün bir cilt elde edilebilir. Ancak bu işlem için bazı riskler söz konusudur. Bu tedaviden daha iyi sonuç alınabilmesi için, lazerle silme işleminden önce pigment üretimini azaltan kozmetiklerden veya kimysal peeling işlemlerinden faydalanılabilir. Fototerapiler ise, ciltte hasar bırakmayan lazere benzer bir teknoloji tipidir. Bazen çilleri ve diğer hafif güneş lekelerini silmede kullanılabilen bir yöntemdir. Hidroksi asit peelleri ise, hücre yenilenmesini artırmayı ve hiperpigmentasyon lekelerini düzeltmeyi amaçlar. Alfa hidroksi asitler (AHA’lar), suda eriyebilen asitlerdir ve hiperpigmentasyonu gidermeye yardımcıdırlar.

Leke çeşitleri ve nedenleri…

Yaşlılık veya karaciğer rahatsızlığından kaynaklanan lekeler, düzensiz cilt tipinin en çok görülen lekeleridir. Güneşe bağlı gelişen lekeler, güneş hasarının ciltteki izleriniü oluşturur. Yaşlılık izlerinin en çok görüldüğü yerler eller, boyun ve yüzdür. Ciltteki lekeler, güneşe aşırı bir şekilde maruz kalmak, sigara dumanına maruz kalmak ve yeterli SPF koruması kullanmamak sonuçu oluşurlar.

“Melazma” ve “klozma” adı verilen lekeler de yaşlılık lekelerine benzerler. Ancak daha büyük olup, hormonal değişiklikler sonucu oluşurlar. Yüzünüzde (alın ve şakaklarda), göğüs ve karında (hiperpigmentasyonun nedenine göre) oluşabilirler. Melazma, genellikle hormonal değişikliklere bağlı olarak oluşur (mesela hamilelik ve doğum kontrol hapları) ve doğumdan sonra veya doğum kontrol tedavisine son verince kaybolurlar. Çiller de düzensiz cilt pigmentasyonunun bir işareti olup, vücutta herhangi bir yerde oluşabilirler. Çiller, genellikle kalıtsal olmakla birlikte özellikle yüzde, göğüs dekoltesinde ve ellerde görülürler.

Bazı cilt hiperpigmentasyon çeşitleri, akne ve diğer cilt sorunlarının bir sonucu olarak ortaya çıkar ve akne iyileştikten sonra ciltte iz olarak kalırlar. Kozmetik cerrahi, yanıklar ve yaralanmalar da hiperpigmentasyona neden olabilirler. Diğer bir tür hiperpigmentasyon ise amiadarone, tetracycline, minocycline, bleomycin, cyclophosphamide, chloroquine ve quinacrine ile ilaç tedavisinden sonra oluşabilir. Eğer bu ilaçlardan birini kullanıyor ve düzensiz cilde sahipseniz, bir dermatologa başvurabilirsiniz.

Popüler bir inanış…

Halk arasında koyu renkli lekelerin hepsinin potansiyel kanser izi olabileceği öngörülmektedir, ancak bu doğru değildir. Çoğunlukla koyu renkli lekeler, cilt tonunu belirleyen melaninin bazı yerlerde fazla olmasından kaynaklanmaktadır.

Düzensiz cilt tonu ve güneşe maruz kalmak…

Ne tür hiperpigmentasyon olursa olsun, düzensiz pigmentli bir cildi güneşe maruz bırakmak, problemi daha da kötüleştirecektir. Çiller, yaşlılık izleri veya melazma güneşe maruz bırakıldığında, ya daha da büyür veya rengi koyulaşır. Burada olan şey, melaninin ultraviyoleyi abzorbe ederek cildi korumaya çalışmasıdır.

Çoğunlukla bu sürece “bronzlaşma” adı verilir, ancak hiperpigmentasyon durumunda koyu renkli lekeler daha da koyu bir renk alırlar. Bu nedenle, geniş spektrumlu ve kimyasalları içermeyen bir güneş ürünü kullanılmalıdır (geniş spektrumla kasıt, hem UVA hem de UVB ışınlarının bloke edilmesidir). Önlem almak için geç olabilir, ama bakım yapmak için hiçbir zaman geç değildir.