Tek bir kadrajda 50 sene; Foto Kudret

Yazar: Pınar Baltacı

Kadıköy’ün en eski semtlerinden Yeldeğirmeni’nde yarım asırdır güler yüzüyle fotoğrafçılık mesleğini devam ettiren Kudret ağabey (Foto Kudret); kendine has tarzı, fotoğrafçılığı, esnaflığı ve değişen, gelişen Yeldeğirmeni’ne bakış açısıyla sayfalarımızda…

Fotoğrafçılığa nasıl başladınız?

Ben fakir bir ailenin çocuğuyum ve bununla gurur duyuyorum. O dönemlerde okul hayatını devam ettirmek bir yere kadar mümkün oluyordu. Çok sevdiğimiz bir aile dostumuzun yönlendirmeleriyle, 1969 yılında Konya Ereğli’de başladım fotoğraf çıraklığına. Bir süre daha Konya’da kalfa olarak devam ettiğim fotoğrafçılığım, İstanbul Üsküdar’da yaşayan ablamın yanına geldikten sonra evim olarak gördüğüm Yeldeğirmeni Mahallesi’nde ilk ve tek dükkânım olan Foto Kudret’i açarak sonsuzluk kazandı. Şimdilerde ölme noktasına gelen usta-çırak ilişkisiyle başlayan yolculuğum, tam 40 yıldır aynı yerde devam ediyor.

Foto Kudret

Eviniz olarak gördüğünüz Yeldeğirmeni’nde bu kadar uzun zamandır esnaf olmak nasıl bir duygu? Bugünkü Yeldeğirmeni’ni nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yeldeğirmeni muazzam bir yer. Bana Kadıköy’ün en güzel yeri gibi geliyor, belki de artık buralı olduğum için. Bu denli eski ve tarihle iç içe olan bir yerleşim yeriyle her an göz göze gelmek, bana hep çok anlamlı ve güzel geldi. Tam 40 yıl boyunca buraya gelen gidenlerle neşemizi, üzüntümüzü, çorbamızı, aşımızı paylaştık. Fakat tüm bu paylaşımların mahallede hâlâ daha devam ettiğini söylemek, hem sizleri hem de kendimi kandırmak olur. Çünkü değişiyor; tıpkı tüm dünyanın değiştiği gibi Yeldeğirmeni sakinlerinin de insanı, esnafı ve ruhu değişiyor. Tabii hâlâ çok güzel dostlara ev sahipliği yapıyor mahallemiz, yine de her şeye rağmen anahtarlarımızı bırakıp gideceğimiz, güven veren dostlarımız var. Ama ne yazık ki bir elin parmaklarını geçemeyecek sayıda. Bunun yanında artık değişen yüzüyle artan kiralara maruz kalan Yeldeğirmeni’nde birçok esnaf tutunmakta zorlanıyor. Burası benim kendi dükkânım olduğu için hâlâ direnebiliyorum. Yoksa yeni koşullar karşısında ben de vazgeçerdim.

Foto Kudret

Gelip geçici olan her şeyi fotoğraflarla kalıcı hale getirdiğinizi söyleyebiliriz. Siz de Kadıköy’de kalıcı olmayı başarmışsınız. Bununla ilgili söylemek istediğiniz şeyler var mı?

Fotoğrafçılık, dönemi olmayan bir iş… İnsanların her zaman dikkatini ve ilgisini çeken bu alanın bir gün modasının geçeceğini ya da önemini yitireceğini düşünmüyorum. Tabi ki benim senelerdir burada oluşum tamamen fotoğrafa yüklenemez. Biraz istemek, direnmek ve süreklilik gerektiriyor. Çok dostum var bırakıp giden. Biz direnmeyi sevmiyoruz, işleri kolayımıza gelişiyle yorumluyoruz. Böyle olunca da tutunamıyoruz. Birçok faktör var bizi direnmeye zorlayan. En başta da büyük balığın küçük balığı yediği sektör şartları… Esnaflar artık sadece zora düşünce geliyor insanların aklına.

Bugün fotoğrafçılığa olan bakış açınız nedir?

Fotoğrafçılığa çırak olarak başladığımı dile getirdim. İlgim doğrultusunda olmasa da isteğim doğrultusunda başladım ve bugüne kadar bir kez bile pişman olmadım. Yaptığım işi seviyorum. Fotoğrafı insanlar da seviyor. Eskiden fotoğrafa, fotoğrafçıya büyük bir saygı vardı. Bakıldığında ulaşılması zor bir şeydi. Bu anlattıklarım bugünün teknolojisiyle artık kalmadı. Sadece maddi değil, manevi değerleri de beraberinde götürdü. Bir fotoğrafçılık, cep telefonuna kadar düştü. Kısacası ele ayağa düştü. Çok küçük yaştaki çocukların bile buna ulaşabilmesi, terziye dikiş öğretmek gibi bir şey artık.

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın