Kadıköy Kent Konseyi Tarihi Kültürel Miras ve Kent Belleği Çalışma Grubu, 24 Mayıs Çarşamba günü Barış Manço Kültür Merkezi’nde birbirinden değerli konukları ağırlayarak çok verimli bir panel düzenledi.
Her yıl 18-24 Mayıs Uluslararası Müzeler Haftası’nda çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor. Müzelerin toplumdaki yeri ve önemi hakkında farkındalık yaratmak amacıyla, bu yıl Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) birlikteliğiyle Kadıköy Kent Konseyi Tarihi Kültürel Miras ve Kent Belleği Çalışma Grubu organize oldu. Çalışma Grubu üyesi ve aynı zamanda sanat tarihçi, müzeci Server Dayıoğlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen etkinlikte ilk konuşmacı Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadriye Tezcan Akmehmet, slayt sunumla ICOM’un uluslararası olma sürecinden başlayarak çalışma şekli, gelişme süreci ve faaliyetlerinden söz etti.
Uluslararası Müzeler Günü’nde kamuoyunda müzelere olan ilgiyi artırmanın hedeflendiğine değinen Akmehmet, her yılın bir teması olduğunu ve bu yılın temasının da ‘sürdürebilirlik ve refah’ olarak belirlendiğini vurguladı. Ayrıca, terapistler eşliğinde terapi olarak müzelerin kullanıldığını ve bunun bir tıp dergisinde tedaviye iyi geldiğinin kanıtlandığını da aktardı. ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fersun Paykoç ise konuşmasına eğitim odaklı yer verdi. Öncelikle çocuklarda müzelere olan ilgiyi artırmak için geçmişte yapılan başarılı çalışmalarını ve bu konuda ilk olan ‘Paykoç’ uygulamalı eğitim ile müze nasıl gezilmeli ve çocuklara bu nasıl aşılanmalı sorularını örneklerle anlattı, slayt sunum eşliğinde yaptığı fotoğraflar üzerinden katılımcıları da bu çalışmanın içine dahil etti. Paykoç, bir insanı, doğayı, toplumu ve dünyayı nasıl etkiliyorum sorusu sorularak, insan özelliklerini açığa çıkaran ve değişen dünyada eğitimin amacını vurguladı.
Kültür ve medeniyetlerin tanıtılmasında önemli bir rolü olan ve evrensel bir misyon üstlenen turizm sektörünün duayen rehberlerinden Ahmet Faik Özbilge de tarihi eserlerin korunmasının önemine değinerek konuşmasına başladı. Ve bir rehber eşliğinde İstanbul Arkeoloji Müzesi nasıl gezilir konusuyla slayt sunum eşliğinde müzenin kuruluşuna, hatta ilk binanın bugünkü Aya İrini olduğuna dikkat çektiği gibi, kurucusu Osman Hamdi Bey’in hayatından bahsederek anlatımını sürdürdü. Medusaların kaç tane olduğundan ve onların mitolojideki öneminden tutun da İskender Lahdi’nden ve imparatorların rengi olan porfir lahitlerden bugün kaç tane ve nerede olduklarına kadar öyle güzel anlattı ki, müzenin içindeki birkaç parça eserin geçmiş hikayeleri de keyifle dinledik ve sanki müzenin içinde geziyoruz hissini uyandırdı. Tabii bu müzenin içinde her bir eserin tek tek hikayesini dinlemek ve çıplak gözle tekrar görmek için rehberimiz eşliğinde bu müzeyi gezmek fikri gelişti.
“KÜLTÜR, EVRENDEKİ İNSAN UNSURUDUR”
İnsanın insana tanıtılması ve anlatılmasında kültürlerin ve medeniyetlerin, kısacası geçmişin önemi çok büyüktür. Neticede kültür, evrendeki insan unsurudur. Müzelerdeki eserlere birer obje gibi bakmak yerine onları birer canlı gibi görmeliyiz. Hepsi geçmişimizden bizlere aktarılmış kimliğimiz, bilincimiz ve yaşam tarzlarımız… Kadıköy Kent Konseyi Tarihi Kültürel Miras ve Kent Belleği Çalışma Grubu, bu panel ile müzeciliğin ‘insan’ üzerine önemine dikkat çekmeyi başardı ve etkinlik yoğun ilgi gördü. Kadıköy Kent Konseyi Başkanı Saltuk Yüceer, konuşmacıları kutlayarak teşekkür belgelerini takdim etti.
