Cilalı İbo’nun anısına… Oğlu Cem Karakaya, yıllar sonra aynı rolle sahnede!

Yazar: Pınar Baltacı

1980’li yıllarda “Cilalı İbo” karakteriyle sevilen usta oyuncu Feridun Karakaya tarafından sahneye konulan “Oscar” oyunu, yıllar sonra yeniden seyirciyle buluştu. Üstelik bu kez aynı rolde oğlu Cem Karakaya var. Uzun yıllardır Şehir Tiyatroları’nda Oscar oyununu babasının anısına tekrar sahnelemek isteyen Cem Karakaya, sonunda bu hayaline kavuştuğunu ifade ederek, dergimize oyunun kendisi için ne denli önemli olduğunu vurguladı.

Oscar oyunu yıllar sonra tekrar nasıl oynanmaya başladı. Sizin öneriniz miydi?

Babam Feridun Karakaya, oyunu 1985 yılında sahnelemişti. Onun adı Döne Döne’ydi. İsimler vs. Türkçe olarak yeniden yazılmıştı, ancak hikâye tamamen eskisiyle aynı, yani orijinal metni oynadık. Babam bu oyunu 350 temsilden fazla oynadı ve ben çocukken hepsini izledim. Babamın bütün oyunlarına giderdim zaten. Hep aklımda kalan bir oyun oldu; hem oyunun kendisi hem de oyuncular muazzamdı. Daha o zamanlar karar vermiştim, bir gün oyuncu olursam o oyunu oynayacaktım.

Cem Karakaya

1993 yılında Şehir Tiyatroları’na girdikten sonra hep aklımın bir köşesinde Oscar’ı yeniden sahnelemek vardı. Oyun, 1980’li yılların ortasında babamdan sonra hiç oynanmadı. Bir on yıldır da ben bu oyunu sahnelemek için uğraşıyorum. Babam vefat ettikten sonra bu isteğim daha da anlamlı hâle geldi, çünkü onun anısına oynamak istiyordum. Genel Sanat Yönetmenimiz Ayşegül İşsever benim bu uğraşımı biliyordu, teklif ondan geldi. Tabii ben de hemen başladım çalışmalara. Yönetmenimiz de Ersin Umulu oldu. Kendisi tiyatroya girdiğimden beri çok yakın arkadaşımdır. Hâl böyle olunca ortak bir çalışmayla oyunu sahneledik. Her şey istediğim şekilde ilerledi. 11 kişilik harika bir cast oluşturduk. Oyun, başlangıcından sonuna kadar inanılmaz bir tempoyla geçiyor. Ben de babamla aynı rolü oynuyorum. Kısacası, hayalime kavuştuğumu söyleyebilirim.   

Babanızla hiç aynı sahnede oynayabildiniz mi?

Tabii, önce 1993 yılında Fermanlı Deli Hazretleri’nde birlikte oynadık ama onda ben figürandım, rolüm yoktu. Sonra “Fotoğrafçı” isimli orta oyununda babamla karşılıklı oynadık.

Oscar’da babanızdan izler görecek miyiz?

Evet, rolü babamdan o kadar çok izledim ki jest ve seslenişlerde ondan izler var. Bir de sahnede kendisinin anısına bir fotoğrafı yer alıyor. Oyun sonunda tüm oyuncular olarak bizler, o fotoğrafı gösteriyor ve alkışlıyoruz. Oscar, babamın anısına güzel bir armağan oldu.

Feridun Karakaya, kendi yarattığı Cilalı İbo karakteriyle hâlâ daha anılıyor ve seviliyor. Kendisinin bu konuda duyguları nasıldı, karakterin ortaya çıkış sürecine dair neler söylerdi?

Evet, karakter gerçekten babamın çabalarıyla oluşmuş. Esasında tam bir Yeşilçam hikâyesi… Şöyle ki, babam Şehir Tiyatroları’nda oynarken aynı zamanda da Yeşilçam’da set işçisi olarak çalışmaya başlamış. Osman Seden’in Zeki Müren’le çektiği bir filmde ayakkabı boyacısı rolünü oynayan kişi gelmeyince, babam oynamak istemiş. Hatta Osman Seden, Zeki Müren’e sormuş önce. Zeki Müren, “İyi de hayatım, o meşhur değil ki” demiş, ardından Osman Seden oyuncunun gelmediğini söyleyince “İyi, oynasın” demiş. Babam hep söylerdi; “Eğer Zeki Müren’in iki dudağının arasından o iki kelime çıkmasaydı, bugün Cilalı İbo olmazdı” diye. Hatta babam, kostümünün şapkasının üstüne Cilalı İbo diye yazmış. Osman Seden beğenmeyerek sildirmiş ama tebeşirle yazıldığı için silinse bile okunabiliyormuş. Hâl böyle olunca da Cilalı İbo karakteri çok sevilmeye ve yeni filmlerle seyirciyle buluşmaya başlamış.

Cem Karakaya

Biraz da çocukluğunuzu anlatır mısınız? Yeşilçam’ın ortasında bir çocukluk sanıyorum bir hayli keyiflidir…

Ben kendimi ilk hatırladığım zamandan bu yana Şehir Tiyatroları kulislerindeydim. Çocukken koştururdum o koridorlarda, bütün ustaların elinde büyüdüm. Sosyal hayatımda da arkadaşlarım hep onların çocuklarıydı. Yazları Florya’ya Güneş Hotel ve Dinlenme Tesisleri’ne giderdik. Florya Halk Plajı’nın yanındaydı. Orası belediyenin bir tesisiydi ve Şehir Tiyatroları’na tahsis edilmişti. Bütün Şehir Tiyatroları çalışanları, aileleriyle orada olurdu ve yazı beraber geçirirdik. 1993 yılında Şehir Tiyatroları’nın sınavına girdiğimde hepsi beni tanıyordu.

Cem Karakaya ve babası, “Fotoğrafçı” adlı oyundan (1998-2000)
Cem Karakaya, Melisa Karakaya, Ece Karakaya, Can Feridun Karakaya, Ferit Karakaya ailesi, kovboy konsepti (2018)
k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın