Yaşamakta olduğumuz Corona Günleri’nde evde kalmak, hiç şüphe yok ki en iyi fikir… Hal böyle olunca pek çoğumuzun yapmakta olduğu şey ise eski defterleri karıştırmak. Bazılarımız bunu zihnimizde yapar, bazılarımız da fiziki olarak gerçekleştirir. Bu fiziki karıştırmalar sırasında geçmişe dair pek çok şeyi hatırlar, o günlere doğru bir yolculuğa çıkarız.
Şimdilerde sadece ülkemizde değil, tüm dünyada bir tek gündem var, o da Corona… Abartılı Hollywood senaryolarının bir anda gerçeğe dönüşüvermiş olmasının şaşkınlığı içindeyiz.
TAM BİR “CİNAYETİ GÖRDÜM” SENARYOSU…
İşte bu şaşkınlık içinde, Yayın Kurulu Üyemiz ünlü Koleksiyoner ve Araştırmacı-Yazar Dr. R. Sertaç Kayserilioğlu, arşivinde bulunan fotoğraflar arasında rastladığı bir karede Corona’nın izlerini gördü. Bir anda 1970’li yılların filmi aklımıza geldi. “Cinayeti Gördüm” adını taşıyan filmde, kızının fotoğrafını çeken annenin fotoğrafı çektikten günler sonra baskısını yaptığında, fotoğraf karesinin arka planında bir insan eli görülmesinden cinayete uzanan ilginç bir konu ele alınıyordu. Bu sıkıntılı günlerde hem sizlerde bir tebessüm yaratmak hem de kısa bir nostaljik yolculuğa çıkmak adına kendisinden rica ettik ve paylaşımda bulunmasını istedik.
1925 YILINDA RESMİ LİSANSINI ALMIŞ…
Koleksiyoner Dr. R. Sertaç Kayseriloğlu’ndan bu fotoğraf ile ilgili gelen yorum ise şöyle: “Orijinali koleksiyonumda bulunan ve ‘Dersaadet’ten İstanbul’a Tramvay-2’ kitabım ile ilk kez gün yüzüne çıkan 13×18 cm ebatlarındaki bu Taksim fotoğrafının arkasında, döneminde ve eski Türkçe el yazısı ile 1341, yani 1925 tarihi yer almakta. Fotoğraftaki büfenin üzerindeki tabelada yer alan ‘CORONA’, 1925 yılında resmi lisansını almış ve bir şapka/giysi markası olarak da zaman içinde oldukça ünlü bir dünya markası haline gelmiş. Kelime olarak ‘taç’ anlamına gelen CORONA, çıktığı ilk yılda İstanbul sokaklarındaki seçkin kişiler üzerinde de görülecek ve Taksim gibi ünlü bir meydanda da böylesi reklamını verecek.”
