“Vizörden Görünen Hayat” başlıklı karma fotoğraf sergisi, 9 Şubat Pazar günü Caddebostan’da Creavega Sanat Galerisi’nde açıldı. Sanatseverlerin beğenisiyle karşılanan “Vizörden Görünen Hayat” grubunun fotoğrafları, 16 Şubat 2020 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
Özlem Şahin, 26 Ocak 2014 tarihinde Facebook’ta “Vizörden Görünen Hayat” adlı fotoğraf grubunu kurdu. Altı yıldır her hafta düzenlenen konulu yarışmaları ile etkinliklerini sürdürüyor. Fotoğraf sanatına gönül vermiş amatör ve profesyonel üyelerinin toplam sayısı 336.
Grubun kurucusu ve yöneticisi Özlem Şahin, İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu. “Aramızdalar” isimli fantastik roman üçlemesinin yazarı. Okuma yazmanın yanı sıra fotoğrafçılık, hayatında önemli bir yer tutuyor. Aileden gelen yaşamı belgeleme isteğiyle başlayan bu tutkusunun insana ve dünyaya bakışını değiştirdiğini düşünüyor. Fotoğrafçılığın detayları görüp, güzellikleri fark edebilme yetisini geliştirdiğine inanıyor. İnsanları sevmesi ve onlarla birlikte bir şeyler üretme isteği, sosyal medya üzerinden bu grubu kurup devam ettirmek için çaba sarf etmesine neden olmuş. Bu sayede çok değerli kişilerle tanışıp, hayatına anlam kattığını söylüyor.
Creavega Sanat Galerisi’ndeki sergide fotoğrafları yer alanlardan Cem Özoral, İstanbul Çekmeköy’de oturuyor. Fotoğrafçılık, baba mesleği olduğu için küçük yaşlarından beri ilgi alanı. 2000 yılından bu yana da hobi olarak su altı fotoğrafçılığı yapıyor. Gül Algış Acun, İstanbullu ve 12 yaşından beri de Kadıköylü. İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu. Emekli bankacı. Okumayı, yazmayı, fotoğraf çekmeyi çok seviyor. Fotoğraf çekmeye dair ilk anısı, çok küçük yaşında Marmara Adası tatillerinde babasının kahverengi deri kılıflı manuel makinesi ile çekilen siyah beyaz fotoğraflar. Bu küçük makine bir mucize gibiydi onun için. Büyüdükçe değişen makineler hep oldu hayatında. Zaman geçtikçe kendisini, her dikkat çeken görüntüyü fotoğraf karesi olarak hayal edip çekerken bulmaya başladı. Bu amaçla İstanbul’un Balat, Yeldeğirmeni, Moda, Sultanahmet gibi eski semtlerini tekrar tekrar dolaşıyor. Anı kadraja sığdırmak, en büyük keyiflerinden biri.
Gemi işletmeciliği yapan Özlem Kılıç, fotoğraf çekmenin ölümsüz anılar biriktirmek adına en iyi yol olduğuna inananlardan. Sergiye katıldığı fotoğrafın, vefat eden sevgili annesiyle yaptıkları son tatilden bir anı olduğunu söylüyor. Yusuf Taşar, Kapalıçarşı’da kuyumculuk yaptı. Sunny marka plastik 6.6 film çeken ilk makinasını on beş yaşlarında aldı. O günden itibaren yanında hep bir fotoğraf makinesi oldu. Çanakkale’de yaşayan Tuncay Erdoğan, turizm işiyle uğraşıyor. Emekli olduktan sonra fotoğrafçılıkla ilgilenmeye başladı. 1994 doğumlu mimar Özge Şahin; “Ne zaman farklı bir açıdan görsem olan biteni, bir ayrıntı yakalasam sıradanlığın içinde fotoğraf çekerim. Hayatın sürprizlerle dolu olduğunu hatırlamak için en iyi yol olduğuna inanıyorum” diyor. Emekli makine teknikeri Zihni Çokoyar’ın doğa yürüyüşlerinde dijital makinalarla ve telefonla fotoğraf çekerek başladığı serüven, fotoğraf eğitmeni arkadaşının farklı bir bakış açısı olduğunu söylemesinin ardından, DSLR makina alarak hobisini bu yönde devam ettirmeye karar vermesine yol açmış. Çokuyar; “Sosyal medyada tanıştığımız arkadaşlar ile de eksik yönlerimi geliştirmeye çalışıyorum” diyor.
Oya Z. Manas, İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu. “Küçükken sahip olduğum fotoğraf makinesi korkusunu bilinçaltında yenme isteği midir bilemiyorum ama kendimi bildim bileli fotoğrafı hep sevdim, özellikle de siyah beyaz fotoğrafı” diyor. Yabancı bir üniversitenin Türkiye ofisinde, ardından otomotiv yan sanayii olan aile şirketlerinde pazarlama satış sorumlusu olarak çalıştığı 18 yıl boyunca hep fotoğrafla ilgilendi. Özellikle de Özlem Şahin’in altı yıldır düzenlediği haftalık fotoğraf yarışmaları, iş hayatının ve çok sevdiği İstanbul’un yoğunluğunda onun için bir kaçış alanı oldu. Halen yazarlığını yaptığı “365 Gün Ayvalık, Dört Mevsim Cunda”, “Oya Manas Atölye” gibi bloglarında da fotoğraf yine onunla. 2002’de Altunizade Kültür Merkezi’nin, Fototrek’in eğitimlerine katıldı. 2004’te Kemal Cengizkan’dan ve 2012-2013 yılları arasında da Altan Bal’dan karanlık oda eğitimleri aldı. TAK Kadıköy tarafından düzenlenen, yine Altan Bal’ın eğitmeni olduğu “Belgesel Fotoğraf” eğitimine katıldı.
Nilüfer Oktar, fotoğrafa tamamen tesadüfen merak sardı. Yol manzaralarını telefonla yakalayarak başladı. Instagram’da Oya Z. Manas’a ait “365günayvalık4mevsimcunda” sayfasını takip etmeye başladı ve bu sayede “Vizörden Görünen Hayat” ile tanıştı. “O günden sonra fotoğrafın farklı bir anlamı oldu benim için” diyor. Emekli bankacı Filiz Altınocağı, fotoğraf çekmeye babasının üstten bakılarak çekilen siyah beyaz fotoğraf makinesiyle başladı. Yoğun iş temposu arasında çok severek amatörce fotoğraf çekmeye devam ediyor. Bu serginin ona farklı bir şeyler yapma konusunda ilham vereceğini düşünüyor. Kadıköylü Nadya Erzurumluoğlu, Garanti Bankası’ndan emekli olduktan sonra gençlik yıllarından beri tutkusu olan seyahat ve manzara fotoğrafları çekmeye başladı. Yelda Baler’den eğitim aldı. İFSAK üyesi ve İFSAK’ta bir proje üzerine fotograf çalışmalarına devam ediyor. Creavega Sanat Galerisi’nin ev sahipliğindeki “Vizörden Görünen Hayat” karma fotoğraf sergisinin açılışı için en uzak yoldan gelen üye Surrey’de (İngiltere) yaşayan Sevgim Ordu. Bir ilaç firmasında analist olarak çalışan Ordu’nun fotoğraf merakı 14 yaşında başladı ve Kadıköy Belediyesi’nin açtığı kursa katıldı. İngiltere’de başarılı bir sergisi oldu. “Vizörden Görünen Hayat” karma fotoğraf sergisinin açılışı için en uzak yoldan gelen üye kendisi.
