Günaydın, herşey kötü gittiğinde bile eğer sağlıkla bir nefes alabiliyorsam; elim ayağım tutuyor, beynim hala çalışıyor ise üretmek kadar güç veren bir şey yok bu hayatta.
Ne olursa olsun, elinizden hiçbirisi gelmiyorsa mutluluk üretin. Birini güldürün sabah sabah; “Seni özledim, iyi misin?” deyin. Ve dinleyin cevabını. İlgilenin, iyi hissettirin. İşte Covid-19, kadına şiddet, İstanbul Sözleşmesi, dolar, euro, altın tırmanışı ile iş endişesi başta olmak üzere sayamayacak kadar olumsuz konu varken, hepimizi aşağıya çeken ve maalesef bazılarına müdahale edemediğimizi düşündüğümüzde elde kalan tek BİZ’iz!
Ben başta olmak üzere tanıdık, tesadüf ettiğim her bir canlı… İyi hissetmek için maske bile olsa yüzümüzde, ses tonumuz ve gözümüzdeki ışıltı ile enerji verebilmek kadar kolay ama güçlü bir şey yok tam şu an. Hep birlikteyiz, bu işte. Kimsenin kimseye üstünlüğü yok aslında. Bir idrak ettik mi bu güzel ülkede refah içinde bir olarak yaşama imkanımız ve şansımız olduğunu. Sadece ülkede değil, dünyada aslında.
Ama önce etki alanımız, çevremiz ile başlayarak. Ve herşey bir gülümseme ve günaydın ile başladı… Pollyanna değilim, her kötülüğün farkında ama ışığa çevirmek için kendimden başlayarak evirme, evrilme perspektifindeyim. Bu cuma yine upuzun bir yazıyla iyi olmanızı, sağlıklı olmanızı, ümitli olmanızı ve inanmanızı diliyorum. Buraya kadar okuyan herkese teşekkürlerimle…
ECE SÜEREN OK
