İranlı Sanatçı Ahad Saadi Sergisi’ne özel gala…

Yazar:

Bağdat Caddesi’nin ünlü sanat galerisi ART 350’de geçtiğimiz hafta açılan Ahad Saadi’nin “Azarnegari” adını verdiği sergisi, yoğun ilgi görüyor.

14 Mart günü açılışı yapılan, fakat mekânın yeteri kadar büyük olmaması nedeniyle bazı davetlilerin katılamadığı sergi için ilave bir açılış düzenlendi.

19 Mart Salı günü düzenlenen bu açılışın konukları arasında, İstanbul Sosyetesi’nden oluşan isimler vardı. Sema Maliki, Arzu Aslan, Gülbin Simitçioğlu, Figen Kıral, Şükriye Uysal, Sedefhan Oğuz, Nuran Erçil, Emel Yörüker, Özge Argüder Sander, Nadia Koçak gibi isimler, sanatçının eserleri karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler.

“İlk defa böylesine etkili bir çalışma gördüm ve çok etkilendim”…

Ahad Saadi’nin sergisini, Güzel Sanatlar Mimarlık Atölyesi Kurucusu Yüksek Mimar Ahmet Selim Pınar da izledi. Aynı zamanda bir eleştirmen kimliği de bulunan Pınar, çalışmaları çok ilginç bulduğunu açıklayarak; “İlk defa böylesine etkili bir çalışma gördüm ve çok etkilendim. Sanatçımızı alkışlıyorum” dedi.

 

Ahad Saadi’nin Art 350 Galeri’deki sergisini ikinci defa izlemeye gelen isimler arasında Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp de vardı. Sergilenmekte olan çalışmaların özelliğini birkaç defa izlemek ile anlamanın mümkün olamayacağını açıklayan Alp; “Olağanüstü bir yetenek. Tebrik ediyorum” dedi.

Ahad Saadi – Azarnegari…

Ahad Saadi, sanat yaşamına 1999 tarihinde başladı. Saadi, kendi icat ettigi sanatın adına “Azarnegari” ismini verdi. Azarnegari isminin anlamı, ateşle çizim yapmak demektir. Çünkü bu eserlerin hiçbirinde kalem veya boya kullanılmamıştır. Tablolardaki tüm renkler, son derecede ufak kesilmiş kumaşların birbirinin üzerine yakılarak yapışmasıyla oluşturulmuştur.

Ahad Saadi, bu sanatı çocukluk yıllarında keşfediyor. Sanatçının çocukken en sevdiği oyun, ateşle oynamakmış ve ailesi onu hep ateşten uzak tutmaya çalışırmış. Sanatçı, sonraki yıllarda Tebriz şehrinin halı ve kumaş tacirlerinden olan babasının işinde ona eşlik edermiş. Saadi’nin ateşle oynadıgı sıralarda, ateşin annesinin kumaşları üzerine düşüp yakması ve birbirine yapışmasıyla Saadi’nin gözlerinde şimdiki Azarnegari sanatının ilk planları oluşmaya başlamıştır.

2011 yılında üniversitenin Grafik bölümüne giren Saadi, istediği sonuçları alamayacağını düşünerek üniversiteden ayrılır ve kendi kendini yetiştirerek sanatını geliştirmiştir. Saadi’nin bugüne kadar 9 kişisel ve gurup sergileri olmuştur. Saadi, eserlerinde İran’ın eski kültüründen olan tezhip ve minyatür desenlerinden ilham alarak modern resimler yapmış; düşüncelerini, hissettiklerini ve duygularını irfani, felsefi hikâyeler üzerine yapmıştır. Saadi’nin anlatımları dünya barışı, insan sevgisi, insana va doğaya bağlılığı, ruhsal gelişim ve irfani yaşamın güzellikleri üzerine anlamlar taşımaktadır.

2012 yılında Saadi’nin vazo çalışması, Tahran UNESCO kurumu başkanlıgı tarafından Fransa UNESCO kurumuna gönderilmek üzere seçilmiştir. Bu vazo, tamamen kumaştan yapılmıştır ve üzerindeki resim anlatımları dünya barış simgesidir. Bu çalışmanın diğer eşi, şimdiki ART 350 “Azarnegari” sergisinde satışa sunuluyor.

Serginin en ilginç eserlerinden biri de, Saadi’nin vazo çalışmasıydı. Çalışmayı büyük bir hayranlıkla izleyen Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan’ın eşi Arzu Aslan; “Böylesi bir çalışmayı görebilmiş olmayı bile büyük şans kabul ediyorum” dedi…

Sergiyi izlemek için tam 6 saat zaman ayırmak zorunda kalan Şükran Uysal; “Ahad Saadi Bey’in sergilenmekte olan 20 çalışmasını da büyük bir hayranlıkla izledim. En fazla etkilendiğim, hatta gözyaşlarımı tutamadığım çalışma bu oldu. Allahın 99 isimin yazılı olduğu bu çalışmayı almak istiyorum” dedi…

 

 

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın