Kandilli Eğitim Kurumları bünyesinde İstanbul Kadıköy’de ortaokul ve Anadolu Lisesi olarak öğrenci ve velilerine butik eğitim hizmeti veren Kandilli Koleji ‘nin eğitim anlayışını, Okul Kurucusu İsmail Şilan ile konuştuk. “İtibarlı bir gelecek için ÖNCE EĞİTİM” fikriyle yola çıktıklarının altını çizen Şilan, Türkiye’de eğitim ve öğretimde yaşanan sorunlara da değindi.
Kandilli Koleji’nin kuruluşu ve gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz?
“İtibarlı bir gelecek için ÖNCE EĞİTİM” fikriyle, eğitimi hak ettiği itibara uygun şekilde gerçekleştirmek üzere yola çıktık. 30 yıllık bir öğretmenlik, dershane, dil kursu, kolej ve üniversite deneyimini, birikimini arkamıza alarak, 2015-2016 Eğitim ve Öğretim Dönemi’nde Kadıköy’de Kandilli Koleji ‘ni açtık. Amacımız, öğrenci ve velilerimizi eğitimde farklı ve özel bir alan olan butik eğitim ile buluşturmaktır.
Kandilli Koleji ‘nin eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Nasıl bir eğitim sistemi uyguluyorsunuz?
Eğitim sektöründeki kitle okullarını ya da zincir okullarının işleyiş ve eğitimlerini çok iyi biliyoruz. Türkiye’de eğitim öğretimin sıkıntı ve sorunlarını çok iyi biliyoruz. Eğitim sektöründe uzun yıllardır bulunuyor olmak, sektördeki eksiklik ve zayıflıkları yaşayarak tespit edebilmemizi sağladı. Bu tespitler ışığında öğrenci ve velilerimizin ihtiyaçlarının; kişiye özel eğitim temelleri üzerine oturtulmuş, iletişim kanallarının kısa ve açık olduğu, çözümü çok kısa sürede ve kalıcı olarak sağlayabilen, gözle görülür ilerleme kaydedebilen, lokal yapılanmalı butik okullar olduğu sonucuna ulaştık. Eğitim sektörüne butik eğitim kavramı çerçevesinde getirmiş olduğumuz yenilikçi ve farklı uygulamalarımız ile kişisel eğitimde mükemmeli hedefledik. Bu mükemmelliği, öğrenci ihtiyaçlarına göre en ince ayrıntısına kadar tüm yönleriyle planladık. Bu hedef, bizi çok kısa zamanda Kadıköy ve çevresinde en çok tercih edilen ve en çok beğenilen okullardan biri yaptı.
Türkiye’de butik okul kavramının ve eğitiminin çok yozlaştırıldığını, içinin boşalttırıldığını biliyoruz. Maalesef ülkemizde alt yapı ve imkânı yetersiz olan eğitim kurumlarının kendini butik olarak lanse ettiğini gördük. Biz bu sıkıntılar içerisinde her türlü alt yapı ve imkânı olan ama daha az öğrenci ile daha yoğun ve seçkin eğitim talebi olan velilere bu hizmeti sunuyoruz. Altı günlük genişletilmiş eğitim programımız var. Cumartesi dâhil yoğun bir eğitim programımız bulunuyor. Ara sınıflarda 16 kişilik esnek sınıf modeli ve ödevsiz okul uygulamasıyla yoğun İngilizce ve Almanca dillerinde seçkin butik eğitim hizmeti vermekteyiz. Okulumuzda eğitim gören hiçbir öğrencimizin özel ders, kurs ya da sınava hazırlık hizmetini okul dışında almasını uygun görmüyoruz. Bu hizmetlerin tamamı okulumuzda verilmektedir.
Kandilli Koleji’nin kısa, orta ve uzun vadede hedefleri ve büyüme stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kandilli Eğitim Kurumları bünyesinde kurduğumuz Kandilli Koleji, şu anda İstanbul Kadıköy’de ortaokul ve Anadolu Lisesi olarak öğrenci ve velilerine butik eğitim hizmeti vermektedir. Kandilli Koleji’ni 2023-2024 Eğitim ve Öğretim Dönemi’nde bütün kademelerin yer aldığı, İstanbul’un her iki yakasında da yer alacak ve en iyi butik hizmeti verecek şekilde hazırlıklarımız devam ediyor. Önümüzde bekleyen, karara bağlanması gereken İstanbul dışı proje, ortaklık ve franchise taleplerini de bu zaman zarfında inşallah olumlu bir sonuca bağlayacağız.
Günümüzde başarı kavramı farklı açılardan ele alınmakta. Bir eğitim kurumunun başarılı olarak değerlendirilebilmesi için hangi kıstaslara bakılmalıdır? Bu anlamda kurumunuzda neleri ön plana çıkarıyorsunuz?
Evet, başarı kavramı günümüzde çok değişti ve daha hızlı bir şekilde değişimi devam etmektedir. Globalleşen ve dijitalleşen dünyada öğrencilerimizin öncelikle iyi bir insan, iyi bir dünya vatandaşı olarak yetişmesi, temel başarı hedefimizdir. Sınav başarısının hayat başarısı olarak gösterildiği bir zamanda, öğrencilerimizin akademik başarılarının çok üstünde başarılar elde etmesi temel hedeflerimizdendir. Öğrencilerimize sunduğumuz başarı vizyonu, onları dünyanın ihtiyaç duyduğu sosyal ve çok yönlü beceri temeli donanımlı çağdaş bireyler olarak yetişmelerini sağlamaktadır.
Bir eğitim kurumunu yönetmenin zor ve kolay yanları nelerdir? Nasıl bir yöneticisiniz? Yöneticilik vasfınızı belirleyen ilkeleriniz neler?
Bir eğitimci ve eğitim yöneticisi olarak sürekli kendinizi yenilemeniz, günceli yakalamanız, eğitime ve öğrenmeye açık olmanız gerekmektedir. Başta ülkenizi, sonra dünyayı gezmeniz, bilmeniz ve çok okumanız sizi alanınızda, işinizde lider yapacaktır. Düzeni ve planlamayı çok önemseyen, ayrıntı ve detaylara çok dikkat eden bir yönetim tarzım var. Hata ve yanlışı azaltmak için uygulama öncesinin çok önemli olduğuna inanan ve planlamaya çok zaman ayıran, işin zamanında yapılmasına, hiçbir şeyin ertelenmemesi gerektiğine inanan biriyim.
Türkiye’de özel okul sektörünün gelişimi hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Sektörde yaşanan zorlukları nelere bağlıyorsunuz? Sektörün gelişimi için önerileriniz ve sektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Bir ülkenin geleceği, eğitimin ve eğitilmiş insanın gücüne bağlıdır. Türkiye gibi ilköğretim ve ortaöğretiminde yaklaşık 20 milyon öğrencisi olan bir ülkenin en stratejik konularından biri eğitimdir. Ülkemiz de özel okulculuğun ya da özel eğitimin hak etiği yerde olmadığına inanıyorum. Maalesef henüz sektör olarak kabul gördüğünü düşünmüyorum. Özel okul sektöründe son on yılda plansız aşırı okul açılması ve il-ilçe bazlı nüfusa bağlı kota uygulamasının olmaması, sektöre yatırım yapan eğitimcileri ciddi sıkıntıya sokmuştur. Zaman içerisinde yaşanan pandemi ve ekonomik sıkıntılarda bu kurumların birçoğu kapanmış ya da el değiştirmiştir. Bundan dolayı başta devletin ve çalışanların olmak üzere herkesin ciddi kayıpları söz konusudur. Temennimiz, devletin üstündeki eğitim yükünün önemli bir kısmını karşılayan bu kurumların daha ciddiye alınması ve desteklenmesidir.
