“Bir insan hangi damarlardan besleniyorsa odur” derim yeri geldiğinde. Hayatın içinde bizleri besleyen o kadar çok damar var ki! İşte o damarlardandır sanatsal, sportif, bilimsel etkinlikler ve çeşitli eğitim faaliyetleri… Bu bağlamda halk eğitim merkezlerinin kurulduğu tarihten beri çeşitli branşlarda ortaya koyduğu çalışmalar, toplum adına çok değerli. Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi (KHEM), kurulduğu tarihten bu yana gelişerek kültür, spor, yabancı dil, meslek, geleneksel Türk sanatları, okuma yazma, müzik, halk oyunları, tiyatro gibi birçok alanda hafta içi ve hafta sonu kurslarını sürdürüyor.
1935 yılında İstanbul’un nüfusu 883 bin 599, Kadıköy’ün nüfusu ise 57 bin 542 idi. Nüfusun yoğun olduğu Kadıköy Halkevi binasının yetersiz kaldığı görüldükten sonra yeni bir bina için arsa satın alınması yönünde girişimlere başlanıldı, projesinin hazırlanması için çalışmalar hız kazandı. Kadıköy Halkevi için özel bir bina inşası yönünde ilk düşünce, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk döneminde ortaya çıkmış olmakla birlikte yeni binanın çalışmalarının büyük kısmı ve bitirilmesi, Atatürk’ün ölümünden sonra gerçekleştirildi. Kadıköy Halkevi’nin yeni binasının temel atma töreni 10 Temmuz 1939 tarihinde yapıldı. 23 Şubat 1943’te yeni binasına taşınarak, faaliyetlerine burada devam etti.
GÜÇLENDİRME KARARI ÇIKTI…
Caferağa Mahallesi, General Asım Gündüz Caddesi (Bahariye) üzerindeki Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi binası için KHEM yönetiminin isteği üzerine yapılan inceleme sonunda güçlendirme kararı çıkınca, bina 2023 yılının mart ayında boşaltıldı. Kurslar şu an için İbrahim Öktem Anaokulu, Feneryolu Halk Eğitimi Merkezi, Kadıköy İmam Hatip Ortaokulu ile Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde sürdürülüyor. Kadıköylülerin beklentisi, bu tarihi binanın bir an önce güçlendirilerek hizmete girmesi ve işlevini aynı şekilde sürdürmesi. İlgili yöneticilerin de düşüncelerinin binanın güçlendirme bitiminde yeniden hizmet vermesini sağlama yönünde olduğuna ve bu konuda çaba gösterdiklerine inanıyoruz.
ÖNEMLİ BİR KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİ…
Evet, 1935 yılından bugüne eğitim ve öğretim hizmetlerine devam eden kurum, bu bölgede yaşamış ve yaşayan binlerce kişinin hayatını etkileyen önemli bir kültür ve eğitim merkezi olmuştur. Bizlerin de dileği, en kısa zamanda ana binasında bu hizmetini yeniden sürdürmesi. Bu konuda daha önce de haber yapmıştık, umarız girişimler olumlu sonuçlanır. Beklentimiz o yönde…
NELER SÖYLEDİLER?
Doç. Dr. Ümit Gezgin (Ressam-Yazar): “Halk eğitim merkezleri, toplumun kültür ve sanatla aydınlatılmasının ve medeniyet yolunda ilerlemenin önemli araçları olarak kurulmuştur. Bu noktada Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi, yıllar yılı üzerine düşeni yapmıştır. İşlevini tarihsel mekânında sürdürmesi en büyük temennimizdir. Çünkü mekanların bir belleği vardır ve o bellek aynı zamanda uygarlığın da en önemli anahtarıdır.”
Mehrizat (Öğretim Görevlisi-Şair): “Kadıköy’de gözümüzü açıp, yönümüzü yanımızı ilk gördüğümüz andan beri tanıdığımız en anlamlı binalardan biri olan Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi’nin Atamızın ilke ve devrimlerini yansıttığını hiç unutmadım. Ne yazık ki çoğu tarihi işlev sürdüren yapıtlar gibi onu böyle görmek içimizi acıtmakta. Topluma her sanat dalında sayısız hizmetler vermiş Halk Eğitim Merkezimizin güçlendirme sonrası bir an önce eski işlevlerine kapılarını, pencerelerini açarak yeni genç, yaşlı yeteneklere sanat dallarında önderlik etmesini özlemle bekliyoruz. Sahipsiz çöküşe lütfen yetkililer el uzatsın, sahip çıksın ve büsbütün harabeye dönmeden Kadıköy’ümüzü şenlendirecek bir kazanım gerçekleşsin.”
Mine Duran (Sosyal Hizmetler Uzmanı-Yazar): “Önünden her geçişimde yıllardır tükenişine, yok oluşuna tanık olduğum Haldun Taner Sahnesi’nde olduğu gibi bu defa da Bahariye’nin simge binalarından Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi’ni kapatmışlar. Güçlendirme çalışması yapacaklarmış duyduğum kadarıyla. Biz Kadıköylüler için öylesine değerli ki orası. Türlü türlü tiyatro oyunlarından dans gösterilerine kadar çoluk çocuk orada büyüdük, yaşlandık neredeyse. Açılan kurslarda yetişen pek çok kişi eğitmen olup, iş sahibi oldular orası sayesinde. İspanyolcadan Fransızcaya açılan dil kurslarında yetişti pek çok öğrenci. Dans kurslarına giderek yaşamlarını renklendirdi komşularım. Peki ya şimdi? Kilit vurulmuş kapısına bakınca hüzünleniyor insan. Tam da oyunların, etkinliklerin, kursların başlamakta olduğu zamanlar. Uzunca bir süre kapalı kalmasından korkuyorum nedense. Dilerim boşunadır tüm bu telaşım, nedensizdir korkularım. Dileğim o ki, dedikleri gibi çarçabuk onarım yapılır, güzelim kapıları ivedilikle açılır kültür merkezimizin.”
