Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilme projesine yıllar önce tepki göstererek dava açan Kadıköylüler, yeniden gündeme gelen Kalamış sahilinin betonlaştırılması, yat limanının genişletilmesi, genişleyen marina projesi yüzünden denizle bağlantısının kesilmesi ve doğanın talan edilmesine karşı mücadelelerini sürdürüyor. Bugün öğle saatlerinde Kalamış Atatürk Parkı Amfi Tiyatro’da bir araya gelen Kadıköy sakinleri, Kalamış sahilinin halk ile buluşmasının engellenmesine karşı mücadele verdiklerini ifade ederek, şu açıklamalarda bulundular:
DAVA ANAYASA MAHKEMESİ’NE TAŞINDI…
“Sevgili Fenerbahçe Mahallesi sakinleri; Kalamış sahilinin betonlaştırılması, yat limanının genişletilmesi, genişleyen marina projesi yüzünden denizle bağlantımızın kesilmesi ve doğanın talan edilmesine karşı bir mücadele verilmektedir. Ve bu projeye karşı verdiğimiz mücadele kapsamında, dava Anayasa Mahkemesi’ne taşınmıştır. Bundan sonraki süreçte artıracağımız toplantılarda konuyla alakalı bilgi ve birikimleri paylaşacak ve yapacaklarımıza dair yol haritası geliştireceğiz.”
“PROJE SEMTE VE HALKA ZARAR VERECEK”
Toplantıda ilk alarak söz alan isim, Kadıköy Kent Konseyi Başkanı Mimar Saltuk Yüceer oldu. Daha önce bu bölgedeki projelerin mahkeme kararlarıyla iptal olduğuna vurgu yapan Yüceer, yeniden karşılarına çıkan projenin Kadıköy’e ve semt sakinlerine vereceği zarardan bahsederken; “Bugün kendi aramızda fikir alışverişi yapmak için buluştuk. Biz 33 kişi daha önce mahkemeye gittik. Birinci davayı kazandık ve ihale 2018’de iptal oldu. Ancak bu sefer de daha büyük bir projeyle çıktılar karşımıza. Şu an hem Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararı bekliyor hem de sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” dedi.
“HEPİMİZ DENİZDEN UZAKLAŞACAĞIZ”
Daha önce projeye dava açan isimlerden biri olan Rındı Gül Oral Eron ise dergimize şunları söyledi: “Kalamış sahil şeridinin halktan koprılmasını önlemek için buradayız. Çünkü bu bölgede marina büyütme projesi söz konusu. Marina büyütülürken de buraya ufak çapta bir eğlence alanı ve otel yapılıyor. Yani burası çok ciddi bir trafik kargaşasının içine girecek. En başta büyük bir inşaat içinde kalacağız, ardından da bir trafik yoğunluğu yaşanacak. Burası normalde tek yön giden bir yol; şu anda bile hafta sonu gelenlerin yoğunluğunu kaldıramayan bu alanı böyle bir cazibe merkezi haline getirmek, burada büyük bir yıkım yaratır. Hal böyle olunca hepimiz de denizlerden uzaklaşacağız.”
