Kızıltoprak Öğretmenevi sessizliğe gömüldü…

Yazar: Nusret Karaca

Kadıköy’ün soluk alabildiği, yeşil ile mavinin kucaklaştığı, semt ve ilçe sakinlerinin dost sohbetleri yaptığı, yazarların imza günleri düzenlediği, benim de yazılarımı ve şiirlerimi kuş cıvıltıları arasında yazdığım dingin ve özel bir mekân diye bahsederim her zaman Kızıltoprak Fatma Şadiye Toptani Öğretmenevi’nden…

Öğretmenevi içindeki tarihi köşkün tadilatı için az yazı yazmadım bu sayfalarda… Şimdi duyuyorum ki köşk tadilata girecek. O güzel, mutluyuz… Mekâna gelince… Kızıltoprak Fatma Şadiye Toptani Öğretmenevi’nde önce içki yasaklandı, daha sonra tabldot kalktı. Müşteriler azaldı, garsonlar yavaş yavaş işten ayrılmaya başladı. Öyle ya ciro da azaldı, bahşişler yok oldu. Elbette çalışanların aileleri de durumdan etkilendi.

Kısa bir süre önce bahçenin bir bölümü işaretlenmişti. Yapılacak olan yeni tren yolu nedeniyle arazinin bir bölümü alınacaktı. Öğretmenevlerinin kapatılacağı ya da sayısının azaltılacağı çok uzun sürelerden beri konuşuluyor. Yani sorun içki değil… İşletmelerin şu andaki durumu… Burnuma rant kokuları geliyor.

Çünkü bu filmin benzerlerini daha önceleri gördüm. Haliç’e gidin ve çevredekilerle konuşun anlarsınız. Ayrıca, yıllarca öğretmenlere kültür ve sanat merkezi gibi hizmet veren Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi ve Kültür Merkezi’nin bugünkü durumunu görün yeter. Oysa ne imza günleri, şiir ve müzik dinletileri, halk oyunları etkinlikleri, ne söyleşiler gerçekleştirmiştik oralarda…

Yani orası bizim ikinci yuvamızdı… Şimdi buraları da yavaş yavaş sessizleşiyor, canlılığını kaybediyor. İleride ne olacak bilinmez… Ama dedim ya… Sanki buraları başka şekilde değerlendirilecek gibi geliyor. “Kimse kimseyi kandırmasın. Öyle olacak” diyorum ama umarım tam tersi olur ve bu mekânlar, eğitimcilerin dinlenme ve kültür sanat merkezleri olarak kalır.

Buna da en çok sevinen ve bunu sağlayanlara alkış tutan ben olurum…


k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın