Leonidas Mikropoulos İstanbul’da…

Yazar:

Bu başlık, ilk bakışta size sıradan gelip, bir şey ifade etmeyebilir. Ama O’nun İstanbul’a olan sevgisinden tam 32 bin kare fotoğraf biriktirdiğini, 50 yıl boyunca “İstanbul Hasreti” ile yaşadığını söylersek, bizi anlayabilirsiniz.

Hele kara bir leke olarak güzel ve yalnız ülkemizin üzerine yapışan 6 Eylül Olayları mağdurlarından olup, sonrasında İstanbul’u terk etmek zorunda kalan Rum ailelerden birinin oğlu olduğunu söylersek, daha bir dikkat kesilirsiniz. Ulu önderimiz Atatürk’ümüzün tabutunu yapan Mikropoulos Usta’nın torunu olduğunu yazmaya ise, yüzümüz kızaracak diye değinmemeyi yeğliyoruz.

Sosyal medyanın gücü…

Sosyal medyanın gücü sayesinde çok sevdiği İstanbul’a merhaba deme fırsatı yakalayan Leonidas Mikropoulos’un karşılanmasına, Kadıköy Life Ailesi olarak bizler de konuk olduk. Sosyal sorumluluk projeleri ile gündemden düşmeyen Levent ve Bülent Karamanoğlu Kardeşler’in facebook üzerinden sanal olarak başlayan buluşmalarının fiziki buluşmaya dönüşmesi, 14 Mayıs günü gerçekleşti.

Bülent Karamanoğlu’nun sahibi olduğu Ataşehir Global Residence’a, yol arkadaşı Georgia Apostologlou ile misafir olan Leonidas Mikropoulos için 17 Mayıs akşamı bir parti düzenlendi. Bu partiye, onun facebook üzerinden tanıştığı İstanbul’da yaşayan arakadaşları da katıldı. Akşam saat 16.30 sularında başlayan buluşma, geceyarısına kadar sürdü.

“Kalbimi İstanbul’da bırakarak gittim”…

Buluşmaya katılanların hepsi birer konuşma yaparak, duygu ve düşüncelerini belirtti. İlk konuşmayı Leonidas Mikropoulos yaptı. İşte onun söyledikleri: “Öncelikle beni çok mutlu ettiğinizi, bu buluşmayı sağlayan sevgili dostlarım Bülen Karamanoğlu ve Ecem Aygen Atıl’a şükran ve minnet duygularımı ifade etmek istiyorum.”

“Hikayem kısa, fakat derindir”…

Sözlerine “Benim hikayem kısa, fakat derindir” diyerek başlayan Mikropoulas; “Üç yıl önce facebook üzerinde bana ait kartpostalları sizlerle paylaşarak başladım. Buna neden ise İstanbul’a olan tarifi imkânsız özlemim ve çocukluğumun en güzel yıllarının geçtiği şehiri bırakmak zorunda kalışımdı” derken gözleri dolmaya başladı.

“Yüzde 100 İstanbul çocuğuydum”…

1951 yılında Cihangir’de doğduğunu, babasının Tarabyalı, annesinin ise Büyükdereli olması nedeniyle yüzde 100 İstanbul çocuğu olduğunu üzerine basarak belirten Leonidas, sözlerine şöyle devam etti:

“1968 yılında doğduğum, okula gittiğim, kendimi yuvamda hissettiğim, hepsinden önemlisi delicesine bir tutkuyla bağlı olduğum topraklardan koparılmak suretiyle kalbimi bırakarak gittim. Neden ve Niçin’leri uzun süre sorguladığım, fakat bugün bile anlayamadığım bu koparalışın öyküsünü, 1955 yılının 6-7 Eylül Olayları ve devamında 1964-1968 Kıbrıs Olayları’na bağlamak mümkün…”

Keşke olmasaydı, keşke yaşanmasaydı…

Hepimizin yaşamında olduğu gibi, ülkelerin ve toplumların da yaşamlarında ‘keşke olmasaydı, keşke yaşanmasaydı’ların mevcut olduğuna değinen Leonidas Mikropoulos; “Bütün bu yaşadıklarımızın nedeninin yanlış bir politikanın sonucu olduğunu anlamak, ne yazık ki bugülere kadar sürdü. Bu yaşananlar, sadece bana ait yaşanmışlıklar değil… Benim gibi yaşadığı yerlerden gitmek zorunda kalmış ya da göç ettirilmiş her insan, bu duyguyu çok iyi tanır. Bazılarımızın dedeleri, babaları, anneleri Selanik’ten, Girit’ten, Yanya’dan doğduğu şehirlerden benim gibi gitmek ve göç etmek zorunda bırakılmışlardır. Bundan sonraki tek arzum, her insanın doğduğu ve büyüdüğü şehirde, köyde, özgürce ve de insanca yaşabilme özgürlüğünün olmasıdır” diyerek sözlerini noktaladı.

Levent & Bülent Karamanoğlu Kardeşler ile birlikte Almanya’dan Ecem Aygen Atıl’ın organize ettiği Leonidas Mikropoulos’un İstanbul’da karşılanmasına, hayat arkadaşı Georgia Apostologlou ile Yunanlı artistlerden Rania Aggelidou eşlik etti…

O’nu karşılamaya gelenler arasında Kubilay Dikmen, Şükran Dikmen, Bora Çetin, Özden Karaevli, Yavuz Yeniçeri, Berc Özbıyıklayan, Ömer Kutay, Yavuz Kocabalkan, Leyla Kocabalkan, Atilla Kaban, Carmen Kaban, Teoman Karamanoğlu, Marfie Karamanoğlu gibi isimler vardı…

Buluşmada Bülent Karamanoğlu ile birlikte evsahipliği görevini üstelenen isimler, Ecem Aygen Atıl ve Müge Senerman’dı…

Ünlü sanatçı Akın Ertübey, müzikleriyle buluşmaya eşlik ederek büyük renk kattı…

Geceye Sirtaki damgasını vurdu. Georgia Apostologlou’nun önderliğinde dar alanda başlayan Sirtaki Dansı, oldukça başarılıydı…

Gecenin kahramanları arasında bulunan Global Recidence Mutfağı Executive Chef’i Onur Tepeli’ye teşekkür edildi…

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın