İstanbul mutfağının kendine has mozaiğini yaşatabilmek adına başarılı girişimlere imza atan işletmeci-yazar Meri Çevik Simyonidis’in yeni mekânı Mezedaki, Büyükada’da Triada Hotel bahçesinde konuklarını ağırlamaya başladı. Kendisi de Büyükada’da yaşayan ve gençlik yıllarından bu yana Adalar sakini olan Simyonidis, Kadıköy Life Dergisi’ne yaptığı açıklama şunları ifade etti:
“Pandemiyi fırsat gibi düşünerek, her zaman düşündüğüm toptan online meze platformunu kurdum (www.mezedaki.com). Kadıköy Rıhtım Caddesi’nde, Uzunhafız Sokak’taki üç katlı eski bir Rum evinde hem imalathanemiz hem de ofis ve workshop salonumuz bulunuyor. Burada online aldığımız siparişlerle mezelerimizi yapıp, müdavimlerimize gönderiyoruz. Ancak şöyle de bir gerçek var; meze bir keyif yiyeceğidir. Bu nedenle mutlaka bir restoranım olmalı gerçeğinden yola çıkarak, gelen teklifleri değerlendirdim ve Büyükada Triada Hotel’de Mezedaki konuklarını ağırlamaya karar verdim.”
“ADALAR, İSTANBUL İÇİN PIRLANTA DEĞERİNDE”
İki çocuk sahibi Meri Çevik Simyonidis, çocuklarının ada kültürünü öğrenmelerini, herkesin herkesle arkadaş olduğu çok kültürlü bir mozaik içinde büyümelerini istediği için doğa harikası Adalar’da yaşadığını ve yeni restoranı için de Büyükada’yı seçtiğini belirterek; “Mimari şaheserleri ve doğası ile Adalar, İstanbul için pırlanta değerinde. Triada Hotel bahçesindeki yeni mekânım Mezedaki ile devamlı düşündüğüm ‘Büyükada’da bir yerim olsa’ hayalim gerçekleşmiş oldu” dedi.
“RESTORANLAR ARTIK BİRER YAŞAM DURAKLARI”
Restoranları artık birer yaşam durakları olarak nitelendirdiğini aktaran Simyonidis; ambiyansı, dekorasyonu, halkla ilişkileri, sosyal medyası, kaliteli müziği ve yemekleriyle bir restoranda artık mutfak dışında da düşünülmesi gereken birçok dinamik olduğunu vurguladı.
“BEN BİR KUTLAMA KADINIYIM”
Kendini bir kutlama kadını olarak gören ve kutlamalar yapmayı çok sevdiğini söyleyen Meri Çevik Simyonidis, özel günler ve keyifli etkinliklere de ev sahipliği yapmayı planladıkları Mezedaki’nin menüsüne ilişkin ise şu bilgileri paylaştı: “Dünya mutfağı lezzetleriyle birlikte soğuk ve sıcak mezeleri, salata çeşitlerini menümüze ekledik. Yelpazemiz oldukça geniş. İstanbul’un en karakteristik mezelerini müşterilerimizle buluşturuyoruz. Klasik İstanbul mezelerinden lahana sarma, humus, tereyağında ciğer ve karides, Girit lokumu, midye dolma, tarama ve Çerkez tavuğu, bu lezzetlerden sadece birkaçı…”
“İKİ YENİ KİTAP YOLDA”
Güler yüzlü işletmeciliğinin yanı sıra bir yazar olarak da başarılara imza atan Simyonidis’in “Tadı Damağımda Kaldı”, “Unutulmaz Hayatların Reçeteleri”, “İstanbul Kokulu Mutfaklar”, “İstanbul Kokulu Mutfaklar 2 – Bir Masalmış Geçen Yıllar” ve “İstanbul’um Tadım Tuzum Hayatım” adlı beş kitabı bulunuyor. Meri Çevik Simyonidis, iki yeni kitap çalışmasının da yolda olduğu müjdeleyerek; “İki yeni kitap çalışmam var. Biri Ada insanları ve hayatları, Ada hikâyeleri üzerine. Basıma hazır, yayınevinde sırasını bekliyor. Bir diğeri de ‘Dünden Bugüne Tavernalar’ konulu, taverna kültürü hakkında kaleme aldığım bir kitap. Her ikisi de yayına hazır, yakında değerli okuyucularımla buluşacaklar” açıklamasında bulundu.
