İstanbul’un en eski yerleşim alanlarından Kadıköy’ün tarihi köşkler ve apartmanlarıyla bilinen Caferağa Mahallesi, yakın geçmişte yıkım ve dönüşümün adreslerinden oldu. İstanbulluların “Moda” olarak bildiği ve huzur bulmak için sık sık ziyaret ettiği mahalle, günümüzde de yıkım tehlikeleriyle karşı karşıya. Caferağa Mahallesi Muhtarı Zeynep Ayman’ın çağrısıyla bir araya gelen bir grup Modalı, Kadıköy’de kaybolan tarihe dikkat çektiler. Birçok Kadıköylünün ortak belleğinde yer eden tarihi yapıların birer birer yok edildiğinin altını çizen Moda sakinleri, Moda Caddesi’nde yakın zamanda yıkılan bir binanın kalıntıları önünde şu açıklamalarda bulundular:
“Bugün, Moda Caddesi 156 numaranın önünden bu açıklamayı yapıyoruz. Yakın geçmişe kadar köşklerin, konakların bir bir yıkılıp, yerlerine apartmanların geldiği bir mahalle olan Caferağa’dan… 35-40 yıl öncesine kadar korumanın ne olduğunu bilemeden yaşadık, elimizdeki değerlerin bir kısmını yitirdik. Mahalle içlerinde, sokağımızda olanların kıymetini bilemedik, ancak sonrasında elde kalan değerler en iyi şekilde muhafaza edilmeye başlandı. Mahallemizde özenle restore edilen veya aynıyla yeniden yapılan birçok eser olduğunu sevinerek görüyoruz. Elbette bütünü korumak imkansız, ancak içlerinden bazıları var ki yok olmaları ile tarihimizi, kültürümüzü, kimliğimizi kaybediyoruz.”
“TARİHİ KONAĞI HATIRLAYAN MODALILAR VAR”
CHP Kadıköy Kadın Kolları Başkanı Yasemin Özsaraç’ın da katılarak destek verdiği açıklamayı Moda sakinleri adına yapan Muhtar Zeynep Ayman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlardan birinin önündeyiz. Arkaya baktığımızda asfalt kaplı, boş, dümdüz bir arsa var. Fakat bir zamanlar burada var olan konağı hatırlayan onlarca Moda sakinimiz, yakın zamanda çekilmiş fotoğraflarımız var. Konağın 1. derece tarihi eser özelliği, Yüksek Kurul kararı ile olabildiğince yukarıda alınan bir karar ile kaybettirilmiş. Konak hakkında 30 Mart 2012 tarih ve 405 no’lu İstanbul V numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurul Kararı’nda ve hemen hemen bütün kurul kararlarında geçen satırlar şöyle:
1. DERECE TARİHİ ESERDEN ULTRA LÜKS BİR APARTMANA…
‘Kurulumuz dosyasında mevcut onaylı rölövesi ve fotoğrafları incelendiğinde yapının dönemini temsil eden yapılardan olması, yapının ihyasına yönelik her türlü belge ve fotoğrafın mevcut olması nedeniyle ve parselin boş olması dolayısıyla rekonstrüksiyonunun mümkün olması da dikkate alınarak yapının tesciline’ diye devam eden birkaç satır ve sonrası çok dikkat çekici. Bu satırlara, rölöveye, belgelere ve de fotoğraflara rağmen tarihi eser olma özelliği kaybettirilmiş. 1. derece tarihi eserler arasında yer alan konak, yaz boz tahtası gibi bir koruma altına alınan, bir koruma altından çıkartılan eser olmuş yıllar içerisinde ve gelinen noktada burada arsa sahibi olan Kayalar İnşaat tarafından, altında dört dükkan olan ultra lüks bir apartman inşasına kadar varmış.”
“OLAN BİTENDEN HABERSİZ YAŞAMIŞIZ”
Son olarak konuya çözüm bulunması gerektiğinin altını çizen Ayman, şunları ifade etti: “Ne yapabiliyoruza gelince, bütün bu işler yıllar öncesinde yapıldığı için resmi kurumlar itiraz sürelerini kaçırmış. Biz mahalle sakinleri ise olan bitenden habersiz yaşamışız. Hatta burasının otopark yapılabilmesi için kaldırılan tescilden habersiz; ‘Boş atıl bir yerdi, iyi ki otopark oldu’ bile diyebilmişiz. Zamanın belediye başkanları neden ses çıkarmadı bilemeyiz, Kadıköy Belediyesi’nin de itiraz sürelerini kaçırdığını biliyoruz. Kadıköy Belediye Başkanı’ndan Yüksek Kurul’a bireysel olarak itiraz etmesini bekliyoruz. Bugün sonrasında bu davayı bizler adına açacak, takip edecek, mahallemizde veya ilçemizde yaşayan bağımsız avukatlardan destek istiyoruz.
RANT UĞRUNA DEĞERLERİMİZİ KAYBETMEKTEN YORULDUK!
Biz mahalle sakinleri olarak davacı olmaya hazırız. Eminiz bu ülkede Yüksek Kurul’un kararlarını bozacak hukuk sistemi var. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında bizler bu davayı açmayı ve kazanmayı hak ediyoruz. Son söz olarak, Sayın Tahsin Kaya’dan burada var olan konağın aslını yapmasını ve mahallemize aile adıyla birlikte yaşayacak tarihi bir değer kazandırmasını istiyoruz. Rant uğruna değerlerimizi kaybetmekten yıldık ve yorulduk. Artık durun!”
