Sefer Karakoyunlu: “İki devlet, tek milletiz…”

Yazar:

İstanbul Türkiye Azerbaycan Derneği Kurucu Başkanı Sefer Karakoyunlu, Azerbaycan Türkleri ve Türkiye arasında köprü olarak yürüttüğü çalışmalara yönelik Kadıköy Life’a konuştu.

İstanbul’da 800 bin, Türkiye’de ise 6 milyona yakın Azerbaycan Türkü yaşadığına dikkat çeken Karakoyunlu; en büyük mutluluğu, iki ülke arasında kuvvetli bir kardeşlik bağının her geçen gün artmasıyla yaşadığının altını çizdi. Karakoyunlu, sosyo-kültürel faaliyetlerin ilgi görmesinin önemine dikkat çekti.

Başarılı işadamı, Türkiye’deki Azerbaycan Türkleri’nin durağı haline dönüşen dernek binasını, Altıyol’daki yeni binasına taşıyarak açılışını yönetimi ile birlikte gerçekleştirdi. Açılış törenine; Azerbaycan Başkonsolosu Hasan Sultanoğlu Zeynelov, Azerbaycanlılar Türk Dili Konuşan Halklar Emektaşlık Merkezi Dernek Başkanı İlhan İsmailov, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Temsilcisi Gaffar Aliyev, İstanbul Milletvekili Ali Özgündür, Eski Danıştay Üyesi Yazar-Şair Abbas Gökçe ve çok sayıda Azerbaycan Türkü ve Türk vatandaşları katıldı. Tören öncesi ve sonrasında birçok katılımcı, Sefer Karakoyunlu’ya iki ülke arasındaki aktif çalışmalarından ötürü teşekkür etti.

AZERBAYCAN TÜRKLERİ’NİN SESİ OLDU…

Iğdır-Kars-Ardahan üçgeni ve İstanbul’da Azerbaycan Türkleri’nin büyük ölçüde desteğini alan Sefer Karakoyunlu, derneği 2010 yılında faaliyete geçirmesinin ardından iki ülke arasında önemli çalışmalara imza attı. Karakoyunlu, sıkça gerçekleştirdiği konferanslar, paneller, davetler ve toplantılarla Azerbaycan ve Türkiye’nin ortak meselesi olan Soykırım meselesini  gündemde tutmayı başardı.

“SORUNLARIMIZI TÜM DÜNYA DUYACAK. DESTEK GÖRMEMİZ MUTLULUK VERİCİ…”

Karakoyunlu, açılış töreninin ardından Kadıköy Life’a özel gerçekleştirdiği açıklamalarında şunları ifade etti:

“Türkiye ve Azerbaycan’ın kelimelerle ifade edilemeyecek çok güzel yönleri var. Kültürlerimiz, gelenek ve göreneklerimizin birçoğu aynı, ortak… Ancak bu gelenek ve göreneklerimizi birbirimizle paylaşmamız ve yeni nesillere aktarmamız gerekiyor. Bugün Azerbaycan’da topraklarımız işgal altında… Bu işgalin beraberinde getirdiği sorunları kimse görmemezlikten gelemez. Görmezden gelinmesine de müsaade etmeyeceğiz. Sorunlarımızın kamuoyunda gündemde kalması için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Sorunlarımızı Avrupa ve tüm dünya duyacak. Her türlü platformda Azerbaycan Türkleri’nin acılarının üzerinin kapatılmasına izin vermeyeceğiz.

Dünyada hiçbir ülke yoktur ki, beş devlet tarafından toprakları işgal altında olsun. Çok yakın zamanda dünyanın gözü önünde bir soykırım işlendi. Bir gecede Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinin Hocalı Kasabası’nda 613 korunaksız silahsız yaşlı ve çocuk katledildi. Bu durum karşısında tüm Avrupa’nın ve dünya insanlığının gözü kör, kulağı sağır olmuştur. Bu acıların tekrar yaşanmaması ve insanların topraklarına dönmesi için tüm dünya kamuoyuna seslenmek istiyoruz. Nerde adalet? Nerde insan hakları? Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Azerbaycan’ın sevinci sevincimiz, kederi de kederimizdir’ ve bu şiarda çalışmalarımız devam edecektir.

TÜM KARDEŞLERİMİZİ YENİ HİZMET BİNAMIZA BEKLİYORUZ…

İstanbul Türkiye Azerbaycan Derneği’mizin halkımız tarafından ilgiyle karşılanması ve çalışmalarımıza destek vermesi bizleri mutlu ediyor. Güzel Kadıköy’ümüzde tüm kardeşlerimize hizmet etmek için varız. Altıyol Mürver Çiçeği Sokak üzerindeki yeni dernek binamızın hayırlı olmasını diliyor, hemşerilerimizi davet ediyoruz. Bizler iki devlet, tek milletiz… Bunun coşkusu, mutluluğu ve huzurunu yaşıyoruz.

AVRUPA’DAN ORTA ASYA’YA TÜRK’ÜN İZİNİ GÖRÜRSÜNÜZ…

1064 yılında Alparslan, Kars Ani’ye giriyor. O bölgedeki halk, korkudan evlerine gizleniyor, çıkmıyorlar. Ardından Alparslan haber verdiriyor: ‘Biz size adalet dağıtmaya geldik, korkmayın’ diye… Sonra tüm yerleşik halk evlerinden çıkıp, Türklerin medeniyetini ve adaletini görüyor. Bu bölgenin halkı, sonrasında Bizanslılara karşı Türklerin safında yer alıyor. Tarih ve dünya bunu çok iyi bilir. Bugün bizlerin geçmişimize iyi sahip çıkması gerek. Avrupa’dan Orta Asya’ya Türk’ün izini görürsünüz.

Derneğimiz olarak bu izi takip ediyor, bunun gereğini yapıyoruz. Türklerin en kadim bayramı olan geleneksel Nevruz Bayramı’nı her yıl coşku ile kutluyoruz. Geleneksel Nevruz Bayramı’nın bir Türk bayramı olduğunu ve bu bayramın ateşten atlamaktan ibaret olmadığını, Nevruz’un bir hoşgörü, bir dayanışma, bir kardeşlik bayramı olduğunu yeni nesillere aktarıyoruz. İnsan ekseninde, insanı yaratandan ötürü seviyoruz.”

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın