Şerdil Dara Odabaşı: Kadıköylü komşularımla kurduğumuz güzel ilişkiler her daim sürecek

Yazar: Pınar Baltacı

Tam beş yıldır Kadıköy’de verdiği büyük hizmetler neticesinde 31 Mart Yerel Seçimleri’nde aday gösterilmeyen Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ’nı makamında son kez ziyaret ettik ve her zamanki gibi samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

Kadıköy’e dair çalışma ve projelerini dinlediğimiz Başkan Odabaşı; “Halkın içinde, halkla birlikte, halk için çalışmayı şiar edinen bir politikacı olarak Kadıköylü komşularımla kurduğumuz güzel ilişkiler her daim sürecek. Ben görevimi devrettiğim andan itibaren, partimin tarihsel mirasından aldığım güçle halkın içinde, halkla birlikte, halk için mücadeleyi sürdüreceğim. Yarınlar elbet bizim olacak” dedi.

Şerdil Dara Odabaşı

Başkanım, öncelikle beş senelik görev sürenizde sizin için anlam taşıyan proje ve çalışmalarınızı genel olarak dinleyebilir miyiz? Kadıköy’de bu süre zarfında neler değişti?

2019 yılında aday olduğumda “Daha çok Kadıköy” sloganıyla yola çıkmıştık. Kadıköy yalnızca İstanbul’un değil, Türkiye’nin en yaşanılabilir kentlerinin başında geliyor. Hatırlarsanız; Kadıköy Belediyesi, “Çok Yüksek İnsani Gelişme” sıralamasında Türkiye birincisi oldu. Ayrıca yönetişim ve saydamlık, sosyal kapsama, sağlık, sosyal yaşam, toplumsal cinsiyet eşitliği kategorilerinde de birinci sıradayız.

Atatürkçülerin, Cumhuriyetçilerin yaşadığı; çağdaşlığın, barışın, sevginin ve dayanışmanın kenti Kadıköy’ün belediye başkanlığını yapmak büyük ayrıcalık ve büyük bir sorumluluk. En başta da söylediğim gibi “Daha çok Kadıköy” derken, Kadıköy’ü Kadıköy yapan tüm değerleri büyütmek ve geliştirmekti tek hedefimiz. Bu doğrultuda da daha çok sağlık, daha çok yatırım, daha çok sanat, daha çok spor, daha çok dayanışma, daha çok yeşil anlayışıyla Kadıköy’ü geleceğe hazırlayacak projelere imza attık.

2019 Yerel Seçimleri’nden bu yana ülkemizde ve dünyada yaşanan acı olaylar, karar alma mekanizmalarında bulunan biz kamu yöneticileri için oldukça zorlayıcıydı. Bu görevi devralır devralmaz, içinde bulunduğumuz pandemi süreci ve ülkemizde günden güne artan ekonomik sorunlar ve hepimizi yasa boğan deprem felaketleri, belediye hizmet ve yatırımlarında büyük kırılım ve dönüşümlere yol açtı. Bu süreçte, Kadıköy’ü her türlü tehdide karşı hazır bir kent hâline getirmenin hayati önemini bir kez daha anladık. Planlarımızın ve uygulamalarımızın ana eksenini de bu bilinç ve anlayış oluşturdu.

Şerdil Dara Odabaşı

Kadıköy’de kaldırımlarımızı özgürleştirmek ve yaya geçiş hakkını korumak için 70 kilometrelik yolda toplamda 210 bin metrekare kaldırım yenilemesi yaptık. Yayaların, engellilerin ve bebek arabalarının daha güvenli olmalarını sağlamak ve bütünüyle yaşanabilir bir kent için 100 bin metrekare beton parke alanı onardık; 30 bin metre bordür tamiri ve 27 binden fazla sınır elemanı tamiri yaptık. Tarihi Çarşı’nın altyapı sorunlarına planlı, koordineli ve kalıcı bir çözüm sağladık; bu sayede çarşıda su baskınları, elektrik ve internet kesintileri artık son buldu.

Ekolojik Yaşam Merkezi, Aysel Abdullah Öğücü Kız Öğrenci Yurdu, Kayışdağı Hizmet Birimi ve Tasarım Atölyesi Kadıköy birimlerimizde kurduğumuz yağmur suyu hasadı sistemleri ile 2021 yılından bu yana toplam 2 bin 500 ton yağmur suyu toplandı. Alzheimer hastalarını yaşama bağlamak, hastalığın evre atlamasını geciktirmek ve yakınlarına destek vermek amacıyla ikinci Sosyal Hizmet Merkezi ve Alzheimer Merkezi’ni Göztepe’de açtık. Merkezlerimizden bugüne kadar 13 bin 105 komşumuz faydalandı. Kadıköy Belediyesi sınırları içinde yaşayan tüm kadınlara meme ve serviks kanseri konusunda erken tanı ve doğru tedaviye yönlendirme hizmetleri sunan Mamografi ve Kadın Sağlığı Merkezi’nde 100 binin üzerinde hizmet verdik. 2021 yılında Kadıköylüleri sağlıklı ve ücretsiz gıdaya ulaştırma hedefiyle Fenerbahçe, Moda, Göztepe ve Acıbadem’de açtığımız 4 kent bostanından bugüne kadar 1.300 kişi yararlandı.

Kadıköy’e 16 yeni park alanı ve 19 bin 713 metrekare yeşil alan kazandırdık. Fikirtepe, Dumlupınar, Eğitim mahallelerimizin bulunduğu bu bölgede devasa binalar yapanlar, burada yaşayan mahalleliler için tek bir yeşil alan, tek bir park alanı planlamadılar. Kamu yararına olması gereken bu alanları, inşaat firmalarına ve ranta terk ederek betona boğdular. Kadıköy Belediyesi olarak yetkimiz olmamasına rağmen bu bölgede 3 tane kaçak park yaptık.  Bu dönemde yine Türkiye’nin ilk ve tek yerel yönetim uygulaması olan Atıksız Dükkan sayısını ikiye çıkardık. Şehir içinde hava kirliliğini azaltabilmeyi hedefleyen elektrikli araçlar için şarj istasyonları kurduk. Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi’nin çatısına kurduğumuz güneş panelleriyle, 2 yılda toplam 377 bin kilovat elektrik üreterek karbon emisyonlarında 208 ton azaltım sağladık ve yaklaşık 2 milyon TL tasarruf ettik.

Şerdil Dara Odabaşı

Tiyatrodan sinemaya, spordan müziğe kadar birçok alanda açık hava etkinlikleri ve festivaller yaptık. Kadıköy’ün hem kültür-sanat kenti olarak hem de tarihi ve mekânsal özelliklerinin kaybolmaması ve geleceğe taşınması için de çalıştık. Uzun süre Kadıköy Mal Müdürlüğü binası olarak kullanılan yapıyı restore ederek, Kadıköy Kent Müzesi projesi için hazır hale getirdik. Okul öncesi çocuklara güvenli ve sağlıklı bir eğitim ortamı sağlamak için çocuk yuvası sayımızı 5’ten 7’ye yükselttik. Hasanpaşa ve Kozyatağı mahallelerinde inşaatına başladığımız çocuk yuvaları ile bu sayı 9’a çıkacak. Şiddete maruz kalan kadınlar için Türkiye’de ilk kez “Kadın Yaşam Evi”ni açtık. Bu proje kapsamında şiddete maruz bırakılan kadınlar, 12 yaşından büyük oğlu veya özel gereksinime ihtiyacı olan çocukları ile birlikte kalabiliyor.

Yaptıklarımızı bir çırpıda anlatmakla bitirmemiz pek kolay değil. Kadıköy ve Kadıköylüler de bunun şahidi. Kadıköy’ü gündelik savrulmalarla değil; planlı, uzun vadeli politikalar çerçevesinde geleceğe hazırlamak için tüm personelimiz ve Kadıköylü komşularımla birlikte çok değerli işlere imza attık. Geçmişten bugüne Kadıköy’ün belediye başkanlığını yapan Cengiz Özyalçın, Selami Öztürk, Aykurt Nuhoğlu’nun yarattıkları değerleri geliştirmek için beş yıldır hep birlikte çalıştık ve umuyorum ki 31 Mart’tan sonra Mesut Kösedağı da tüm bu birikimin üzerine koyarak, Kadıköy’ü geleceğe hazırlamaya devam edecek.

Şerdil Dara Odabaşı

Sizin tarafınızdan değerlendirirsek, görev sürenizde Kadıköylülerle aranızda nasıl bir dinamik sağlandı? Bu anlamda Kadıköy halkı ile gerçekleştirdiğiniz mahalle toplantılarının size dönüşleri nasıl oldu?

Kadıköy’ü geleceğe hazırlarken ilçede yaşayan, sosyalleşen ve çalışan herkesin görüşlerini almaya önem verdik. 2020-2024 Stratejik Planımızı oluştururken hem dijital hem de yüz yüze katılım yöntemiyle komşularımızın projelerini, fikirlerini, önerlerini aldık. “Anlat Kadıköy” adını verdiğimiz bu proje kapsamında 21 mahallemizde komşularımızla buluştuk. Hem biz yapacaklarımızı, yapmak istediklerimiz anlattık hem de onları tek tek dinledik. Ayrıca yine en önemli gerçeklerimizden biri olan depreme hazırlık noktasında 21 mahallede “Konuşan Kadıköy” başlığı altında deprem toplantıları düzenledik. Kadıköy Belediyesi olarak deprem öncesi ve sonrasına ilişkin hazırlıklarımızı komşularımızla paylaştık, onların talep ve beklentilerini aldık.

Göreve geldiğim günden beri Kadıköylülerle aramızda her zaman açık ve samimi bir iletişim oldu. Ben de Kadıköylüyüm ve burada yaşayan insanların yalnızca doğruları duymak istediğini biliyorum. Kadıköylü sorgular, araştırır, gerekirse hesap sorar, gerekirse takdir eder. Bu yüzden ben de görev sürem boyunca komşularımla her zaman sahici bir iletişim kurduğumu düşünüyorum. Yapamayacağım sözler vermediğim gibi verdiğim sözleri de mutlaka yerine getirmeye çalıştım. Hem mahalle toplantılarımızda hem de sokakta yürürken komşularımdan aldığım geri dönüşler her zaman beni mutlu etti. Bazen eleştirildim, bazen takdir edildim elbette ama Kadıköy’de kurduğumuz bu sahici ilişkilerin kalıcı olduğunu görüyorum. Halkın içinde, halkla birlikte, halk için çalışmayı şiar edinen bir politikacı olarak Kadıköylü komşularımla kurduğumuz güzel ilişkiler her daim sürecek.

Şerdil DAra Odabaşı TMMOB

Kadıköy’ün başkanlık sürecinizde özellikle kazandırılan yeni merkezlerle kültür-sanat alanında bir ivme yakaladığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda ne gibi çalışmalar yapıldı?

Kültür ve sanat alanlarının daraltıldığı, sanatçıların yasaklandığı, derin ekonomik krizin yaşam maliyetini katbekat arttırdığı bir dönemi yaşıyoruz. En temel insani haklardan biri olan kültürel ve sanatsal etkinliklere ulaşabilmek, son dönemde her zamankinden daha zor bir hale geldi. Ülkemizde sanatçıların üretim yapabilecekleri imkânlara, sanatseverlerin ise kültür-sanat faaliyetlerine erişimi, ekonomik ve siyasal sebeplerle günden günde kısıtlanıyor.

Sosyal demokrat ve kamucu belediyecilik anlayışıyla kültür ve sanat alanında da önceliğimiz, daima sanatçıların sanatlarını icra edebilecekleri imkanları yaratmak ve yurttaşlarımızın sanatsal etkinliklerle daha fazla iç içe olabilmesini sağlamak oldu. 2021 yılında hizmete açtığımız modern sanatın yeni merkezlerinden olan Alan Kadıköy, bugüne kadar 300’e yakın tiyatro oyunu, konser ve sahne performansına ev sahipliği yaptı. Kadıköy Belediyesi Sinematek/ Sinemaevi’nde son üç yılda ev sahipliği yaptığımız 600’ün üzerindeki etkinliğe 70 bin civarında katılım oldu. Kültür ve sanat faaliyetlerine herkesin erişim imkanı olabilmesi için Çocuk Sanat Merkezimiz ile Gençlik Sanat Merkezimiz, olağanüstü işlere imza atmaya devam ediyor. Müzikle, sanatla, sporla tanışmak için çocuklarımıza, gençlerimize fırsat eşitliği yarattık. Tiyatroyu, sinemayı, müziği parklarımıza taşıdık. Kalamış’ta gerçekleştirdiğimiz Yaz Festivali’ne, Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda düzenlediğimiz çocuk ve yetiştkin tiyatro festivallerine, Kadıköy Plak Günleri’ne ve daha birçok etkinliğimize İstanbul’un her yerinden binlerce kişi katılım sağladı. Kadıköy özellikle son yıllarda İstanbul’un tartışmasız bir şekilde kültür ve sanat merkezi haline geldi.

Görev aldığınız süre zarfında sizi en çok da mücadele ettiğiniz alanlarla hatırlıyoruz. Haydarpaşa Garı, Kalamış Yat Limanı ve tren istasyonlarına dair ısrar ve tepkileriniz, kamuoyunda çok sık yer aldı. Verilen bu mücadelelerin sizin için önemi nedir?

Göreve geldiğim günden itibaren Kadıköy’de yaşam kalitesini artırmak için yaptığımız tüm çalışmalarımızda, önceliğimiz toplumsal fayda yaratmak oldu. Kadıköy’ün tarihsel mirasını korumak, geleceğe taşımak ve kamusal alanları vatandaşın ihtiyaçları doğrultusunda kullanmaktı temel mücadele amacımız. İstanbul’un en değerli arazilerinden biri olan Kadıköy Söğütlüçeşme’deki Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) arazisinin yapılaşmaya açılma projesine karşı çıkarak, Kadıköy Belediyesi olarak Mimarlar Odası ile birlikte dava açtık. Biz bu projenin her hâline hangi adla olursa olsun karşı çıktık, karşı çıkıyoruz. Kadıköy, yeni bir AVM’yi kaldıramaz. Oluşacak trafik yoğunluğu Kadıköy içi bölgelerini, Minibüs Yolu’nu da Bağdat Caddesi’ni de Acıbadem’i de olumsuz etkileyecek. Esnaf istemiyor, vatandaş istemiyor, yerel yönetim istemiyor. Peki bu ısrar niye?!

Bir kilometre ötesinde Haydarpaşa Garı var. Buraya yapılmak istenen bütün fonksiyonlar, o garın içerisinde şu an var. Haydarpaşa’yı atıl hâle getirmenin hiçbir gerekçesi olamaz. Bu yüzden de Haydarpaşa Garı’nın gar olarak kalması için mücadelemiz devam edecek. Hem belediye başkanı hem bir hukukçu hem de Kadıköylü bir yurttaş olarak Kadıköy’ün hakkını, hukukunu korumak benim asli sorumluluğum. Ayrıca sizin de ifade ettiğiniz gibi, atıl durumda bırakılan tarihi tren istasyonlarımız var. Kızıltoprak, Feneryolu, Göztepe, Erenköy, Suadiye ve Bostancı istasyon binalarının müze, kütüphane, kültür ve sosyal yaşam merkezine dönüştürülmek üzere Kadıköy Belediyesi’ne devredilmesini istedik, istemeye devam ediyoruz. Çünkü koruma statüsünde bulunan bu tarihi istasyonlar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından önce işlevsizleştirilerek, ardından da yıkıntı hâlinde birilerine peşkeş çekilmeye hazırlanıyor. Kadıköylüler olarak tarihi tren istasyonlarımızın birilerine peşkeş çekilmesine, Haydarpaşa Garı mücadelesinde de gösterdiğimiz gibi, kent hafızamızın bu şekilde yok edilmesine asla izin veremeyiz.

Kalamış’a bir metrekare dahi beton dökülmemesi için dün olduğu gibi yarın da mücadele edeceğim. Bu kentte yaşayan herkes gibi ben de Kadıköy’ü ve bu ülkeyi karşılıksız sevenlerdenim. Haydarpaşa, Söğütlüçeşme, Kalamış ve Kadıköy’e dair tüm kamusal alanlar, bizim kentimize ve geleceğimize sahip çıkmamız için en ön safta olmamız gereken mücadele alanlarıdır. Yüzyıllardır anılarımıza ve mutluluğumuza ev sahipliği yapan Kadıköy’ü koruyacağız ve geleceğe hazırlayacağız. Başka yolu yok.

Başkanım, tüm bunların yanında Kadıköy Belediyesi’nin uluslararası düzeyde de anlamlı çalışmaları mevcut. Örnek olan bu çalışmaları da dinleyebilir miyiz?

Kadıköy Belediyesi, birçok alanda öncü ve örnek bir belediye. Bu durum, geçmişten bugüne her zaman üzerine koyarak ilerleyen bir süreç oldu. Kadıköy Belediyesi olarak gerek yurt içi gerekse de yurt dışından birçok belediyeyle iş birliği halindeyiz. Bizim dönemimizde özellikle pandemi sürecinde gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla UNESCO tarafından dünyaya örnek gösterildik. Yine geçtiğimiz yıl Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından uluslararası projelerimiz ve iş birliklerimiz ile “Avrupa Diploması” ödülüne layık görüldük. 6 Şubat depremlerinin ardından hem arama kurtarma hem de insani yardım çalışmalarımızla yine UNESCO tarafından örnek belediye olarak ilan edildik. Uluslararası Sürdürülebilir Kentler Birliği üyesi olarak Kadıköy’de Türkiye’nin en geniş kapsamlı toplantılarını gerçekleştirdik.

Kadıköy Belediyesi olarak 2019 yılında UNESCO tarafından kentlerin ırkçılık, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı ile mücadele politikalarını iyileştirmek amacıyla kurulan Avrupa Irkçılık Karşıtı Kentler Ağı’na (ECCAR) üye olduk. 2021’de oy birliğiyle ECCAR’ın yönetim kuruluna seçildim. 2022’de Kadıköy’de birçok belediye başkanı ve sivil toplum örgütünün katılımıyla Avrupa Irkçılık Karşıtı Kentler Ağı’nın genel kuruluna da ev sahipliği yaptık. Şehir hayatında ayrımcılığa uğrayan grupların yerel yönetimler tarafından güçlendirilmesini ve şehirlerin birbirlerinin tecrübelerinden faydalanmalarını amaçlayan bu yapı içerisinde çalışmalarımız devam ediyor. Bunlar gibi birçok alanda birçok uluslararası çalışmadan söz etmemiz mümkün. Kadıköy, sahip olduğu değerleriyle ebedi liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedef olan muasır medeniyetler seviyesindeki konumunu daha da kalıcı hale getirmek için her zaman üzerine düşeni yapacaktır.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin önemli bir değerisiniz. Partinin kalesi sayılabilecek Kadıköy’de belediye başkanlığı gibi önemli bir görevde bulundunuz ve değerli çalışmalara imza attınız. Siyasi hayatınız bundan sonraki süreçte nasıl ilerleyecek? Yeni bir görevde bulunacak mısınız? Dergimiz sayfaları aracılığıyla duyurmayı çok isteriz…

Siyaset; daha adil, daha eşit, daha barış dolu bir dünya için uzun erimli bir mücadele biçimi. Siyasetin yeri ve zamanı yok. Sabah yüzünüzü yıkamak için açtığınız musluktan akan o suya ödediğiniz vergilerin siyasetle doğrudan ilgili olmadığını söyleyebilir misiniz? Siyaset yaşamın her anında, her alanında var. Bu nedenle de bu ülkede siyasetten uzak olmak mümkün değil, herkes için bu böyle. İlk gençlik yıllarımdan beri sosyal demokrat siyasi mücadelenin içerisinde yer alan biri olarak siyaseti makamlarla, mevkilerle, koltuklarla sınırlamayı asla doğru bulmadım. Ben, Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyesiyim ve partim için soluksuz çalışmak boynumun borcu. Koltuklar gelir geçer, asıl olan mücadelenin kendisi.

Belediye başkanlığı görevim süresince Haydarpaşa’da, Söğütlüçeşme’de, Kalamış’ta ve daha birçok alanda iktidarın hukuksuzluklarına, adaletsizliklerine nasıl direndiysem, bundan sonra da bu mücadeleye daha cesur ve daha kararlı bir şekilde devam edeceğim. Hem bir Kadıköylü hem de bir hukukçu olarak nerede bir haksızlık, hukuksuzluk varsa, orada beni görmeye devam edeceksiniz.

Önümüzdeki dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’nin daha demokratik, daha güçlü bir örgütlenme ile iktidara gelmesi için yapılması gerekenleri elbette yapacağım; gerektiğinde partimin yönetimlerine de elbette ısrarla hatırlatacağım. Fakat bugüne kadar parti içi tartışmalarla kamuoyu önünde olmadığım gibi yine olmayacağım. İğne ile kuyu kazar gibi çalışmak bizim işimiz. Bayrak yarışı her yerde olacaktır. Biz de bu yarışın neferleriysek, elbet siyasete devam edeceğiz. Bizim durduğumuz yer belli, tavrımız net. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bayrağını daha yukarı taşımak, Atatürk ilke ve devrimlerini ilelebet yaşatmak birinci önceliğimizdir. Kişilerden bağımsız olarak mücadelemizi her zaman ilkelerden yana yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.

Siyasette rüzgârın götürdüğü yere gidenler, nereye varacaklarını öngöremez, vardıkları yeri de bilemez. Ben görevimi devrettiğim andan itibaren partimin tarihsel mirasından aldığım güçle halkın içinde, halkla birlikte, halk için mücadeleyi sürdüreceğim. Yarınlar elbet bizim olacak.

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın