14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri’ne sayılı günler kala, Kadıköy’de seçim çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Sadece seçim dönemlerinde değil, yılın her günü Kadıköy’de faaliyet ve çalışmalarını gerçekleştiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadıköy İlçe Kadın Kolları Başkanlığı da seçim sürecinde kadınlarla dayanışmayı sürdürüyor. Çalışmalarının detaylarına dair Kadıköy Life Dergisi’ne açıklamalarda bulunan CHP Kadıköy İlçe Kadın Kolları Başkanı Yasemin Özsaraç, yoğun ve hareketli bir döneme girdiklerini ifade ederek, şu açıklamalarda bulundu:
“Tabii ki bu beklenen ve hazırlıklı olduğumuz bir süreçti, çünkü 22 yılın verdiği bir yılgınlık ve bir çöküş vardı. Bu çöküş en çok mutfakta, adalette ve eğitimde yaşandı. Bir ülkede adalet ve eğitimin çökmesi demek, o ülkenin bütün damarlarının kesilmesi demektir. Bunun ceremesini de en çok kadınlar ve çocuklar çekiyor ne yazık ki. Ancak yine de eşitiz dediğimizde, yaşam haklarına sahip olmuş herkes bu döngüden nasibini alıyor. Kadınlar öldürülerek, çocuklar eğitim sisteminde yaşanan sorunlarla… Cemaat ve tarikatların bu kadar çok baskınlaşması ve ortaya çıkması da ayrıca bir problem. Türkiye gündeminde cemaat ve tarikatlar hep vardı, ancak hepsinin de bir mahallesi, yaşam alanları vardı. Günümüzdeki zihniyet bunları alıp, Türkiye’nin gerçeği yaptı. Biz bu ülkede bombaların patladığını da gördük, şehitlerin çoğaldığını, mühürsüz oyların kabul edildiğini de gördük. Baktığımızda bu ülkede adalet olmadığı için birçok kazandığımız seçimi kaybettiğimizi de gördük. O sebeple, cemaatlerin eliyle yaratılmak istenen süreçle de mücadeleye etmeye hazırız.”
“ALTILI MASA’DA HALKIN ÇIKARLARI GÖZETİLİYOR”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu anda örnek alınacak bir siyasetin öncüsü olduğunu aktaran Özsaraç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı siyaset, örnek alınacak bir siyaset, hatta Türkiye tarihinde dahi okutulması gerekecek kadar önemli. Hiçbir kalıplaşmış gücü tek başınıza yenmeniz mümkün değildir. Genel başkanımız, bu anlamda bütün partilere ‘Gelin’ dedi. Altılı Masa çok kıymetli; çünkü siyaseti, inancı birbirine uymayan, mezhepsel farklılık gösteren, eğitimleri ve yaşam tarzları bambaşka olan herkes bu masada birleşti. Bu birleşme kıymetli, çünkü bu topraklarda yaşayan tüm halkların birbirleriyle barışmaları lazım. Biz barışırsak, bizi hiç kimse bölemez ve bu bölünmüşlükten kimse prim sağlayamaz. Dolayısıyla, bizim kadın hakları dediğimiz olay da ortadan kalkar. Düşünsenize; adaletin, eşit temsiliyetin, laikliğin olduğu bir ortamda tüm bunları tartışmayız bile. Hakların doğru kullanıldığı yerde, biz kadın hakları için sokakta olmayacağız. Çünkü zaten yurttaşlık hakkımızı almış olacağız. Genel başkanımızın topladığı Altılı Masa, bugünkü resmiyle çok kıymetli ve parti üstü bir çalışma. Hiçbir partinin geleceği ve akıbeti düşünülmeden, Türkiye’nin ve Türkiye’de yaşayan insanların, yani halkın çıkarları gözetiliyor.
CUMHURİYETİMİZ VARKEN ASLA KARANLIĞA KOŞMAYACAĞIZ…
Biz bugün alanlara inerek, öncelikle kadınlara Aile Destek Sigortası’nı anlatıyoruz. Bu hem genel başkanımızın hem de biz kadınların önemsediği bir proje. Çünkü sosyal devletçilik yapısına yakışır bir çalışma. Bu projede devletinden yardım almak isteyen kadınlarımız, hiçbir yere üye olmak ve herhangi bir siyasi görüşe sahip olmak zorunda değiller. Devlet, yurttaşının tüm ihtiyaçlarını standartlarına göre temin etmek durumunda. Artık günümüzde ne kadınların, ne öğrencilerin, ne doğanın, ne de yaşayan hiçbir varlığın tahammülünün kalmadığını görüyoruz. Kadınlar, çocuklarını okullara aç gönderiyor, beslenme alamıyorlar. Bakın, temel bir ihtiyaçtan bahsediyorum. Temel ihtiyacını alamayan bir öğrenci nasıl varlık gösterebilir? Haklarımızı savunmaya gidiyoruz, ancak adaleti bulamıyoruz. Böyle bir yaşam olabilir mi? Bunun yanında zaten eğitimi de yok ettiler, biat kültüründe bir gençlik yarattılar. Deprem sürecinde ilk olarak üniversiteler kapatıldı. Sorgulayan yapıların bir araya gelmesini engelliyorlar, çünkü ikinci bir Gezi’den korkuyorlar. CHP üyeleri ve Kadın Kolları üyelerimizin görevi, bu ülkenin şartlarını düzeltmektedir. Biz bunun için çalışıyoruz, çünkü kadınlara ve gençlere tüm bu sorunları anlatmak zorundayız. Sorumluluğumuz çok büyük. Bu seçimde hiç kimse bireysel ve partisel değil, toplumsal ve bu ülkenin bekası için çalışmak zorunda. Cumhuriyetimiz varken asla karanlığa koşmayacağız.”
“HALK SANDIĞI BEKLİYOR”
Sürekli olarak stantlarda, mahalle çalışmalarında kadınlarla bir araya geldiklerini belirten Yasemin Özsaraç, izlenimlerini şu şekilde paylaştı: “Toplumda genel olarak korku görüyoruz, ancak öte yandan da sabırla sandığı bekliyorlar. İnsanların ne hissettiğini anlamak için bazen gözlerine bakmamız yetiyor. Şimdi o insanlarla yeniden başaracağız. Emin olun ki halkımız o sandıklara giderek, demokrasinin gereğini yerine getirecektir. Biz sokakta bunu görüyoruz ama hiçbir zaman güvenliği de elden bırakmamak gerekiyor. Çünkü şu anki güç tek adamda. Kazandığımız birçok seçimde kaybettik biz. Bu sebeple, dikkatli olmamızda fayda var. Genel başkanımız, ilmek ilmek ördüğü bu süreçte nezaketi, birleştirici gücü ve inancıyla kazanmamızı sağlayacak.”
“TÜRKİYE DEĞİŞECEKSE, KADINLARLA VE GENÇLERLE DEĞİŞECEK!”
Özsaraç, son olarak seçim sonrası sürece dair plan ve öngörülerini dile getirdi: ”Seçimden sonrası için beyanlarımız var. Seçimi kazanmamız halinde özellikle ilk iki yılın bir geçiş süreci olacağını söyleyebiliriz. Kimsenin elinde bir sihirli değnek yok, illa ki seçimden sonra da sancılı süreçlerimiz olacak. Öncelikle adaletin, Merkez Bankası’nın bağımsız olması önemli. Eğitimde yenilikler olacak. Özellikle 6 yıllık meslek okulları projesini çok kıymetli buluyoruz. Bunun yanında biraz önce bahsettiğim Aile Destek Sigortası ile kadınların istihdamı, çalışma hakları ve çocuklarının eğitimine yönelik yenilikler olacak. Yani kadınları eve kapatmayacağız ve birebir istihdam ve üretime alacağız. Tabii bunun yanında STK sorumluluğu ve kooperatif üyeliği de çok kıymetli. Bugün Avrupa’ya baktığınızda, sokaktan çevirdiğiniz iki kişiden biri ya STK ya da kooperatif üyesidir. Bu bilincin de Türkiye’de artması gerekiyor. O yüzden bir kadın olarak Atatürk’ün bize verdiği hakların, ikinci yüzyıla girerken artarak devam edeceğine inanıyorum. Çünkü bu yüzyıl, kadınların yüzyılı olacak. Türkiye değişecekse, kadınlarla ve gençlerle değişecek! Benim kadınlarımıza olan inancım tam, bu yüzden de kadınlarla çalışmayı çok seviyorum. Son olarak yönetim kuruluma, gönüllü tüm kadınlarımız ve CHP’li tüm seçmenimize teşekkür ediyorum.”
