CHP Kadıköy İlçe Başkanlığı, geçtiğimiz gün Yoğurtçu Parkı’nda Gezi Parkı eylemlerinde gözaltına alınan şahıslar için bir protesto gösterisi gerçekleştirdi. Mahkeme kararıyla Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Mine Özerden gibi isimlere verilen hapis cezaları büyük tepkilere neden olurken; CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Pazartesi günü bu ülkenin yargı tarihine çok büyük bir kara leke sürüldü. Bu leke öyle bir leke ki karanlık darbe dönemlerine, sıkıyönetim mahkemelerine taş çıkartacak cinstendir. Gezi davasında iki yıl önce beraat alan isimler, yoldaşlarımız, yol arkadaşlarımız, iki sene sonra tekrar yargılanma sonucu müebbetten 18 yıla kadar ağır cezalara çarptırıldı. Mücella Yapıcı; 50 yıllık meslek hayatını onurla toplumcu bir mimar olarak yaşamış ve son sözlerinde söylediği gibi, kendisini yargılayan mahkeme heyetine ‘Benim yaşıma gelince onurla yaşadık diyebilin’ temennisinde bulunmuştur. Onurlu olduğu için bugün yanımızda değil, cezaevindedir.
BU MİLLETİ ÇETELERE BOYUN EĞDİRMEYECEĞİZ…
Can Atalay; Soma’da, Aladağ’da, Hendek’te, Çorlu’da ve daha nice toplumsal davada işçi sınıfının, mazlumların, mağdurların yanında ve katillerin, hırsızların, yağmacıların tam karşısında olduğu için bugün yanımızda değil, Silivri’dedir. Tayfun Kahraman; hem bir meslek insanı hem de bir akademisyen olarak, rejimin rant uğruna işlediği kent suçlarının, şehircilik cinayetlerinin tam karşısında toplumcu bir meslek insanı olduğu için bugun yanımızda değil, Silivri’dedir. Hakan Altınay, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi… Her biri, Erdoğan rejimine göre ayak bağıdır yani. Buradan tekrar Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle, çok daha büyük bir ayak bağına hazır olmaları gerektiğini hatırlatıyoruz. Bu engerekler ve çiyanlarla çatışma ne kadar sert olursa, zafer de o kadar yakın ve görkemli olacaktır. Ne pahasına olursa olsun yürüyeceğiz. Bu milleti çetelere boyun eğdirmeyeceğiz.
GEZİ BENİM, GEZİ SENSİN, GEZİ BİZİZ!
Bizim anlatırken utandığımız, onların işlerken utanmadığı suçları, bu engerek ve çiyanların yüzüne vuracak hesap soracağız. Gezi, hem teorik hem de pratik olarak bu ülke tarihinin en onurlu, en geniş tabanlı itiraz ve bir arada yaşama iradesidir. Gezinin iradesi, irademizdir. Yaşattığınız hukuk cinayetleriyle sarayınız çökerken, altında ilk sarayın dalkavukları kalacak. Ve dostlarımızı Silivri zindanından, hukuk katliamı müzesinden alırken biz yine orada, haklının yanında, sizlerin tam karşınızda olacağız. Son sözümüz budur. Gezi benim, Gezi sensin, Gezi biziz. Tüm yurtseverlere bugün burada yanımızda oldukları için tekrar teşekkür ediyoruz. Dayanışma yaşatır, cesaret özgürleştirir.”
