Türkiye’nin büyük umutlarla başladığı, pek çok merkezde başarılı sonuçların alındığı kentsel dönüşüm uygulamasının pilot bölgesi olan Kadıköy Fikirtepe’de yaşanan sorunlar bir türlü bitmek bilmiyor. Tamamlanan bazı projelerin yeni sahipleriyle yaşam sürmeye başlamasına rağmen, kentsel dönüşüm projelerinin önemli bir bölümünde ise sorunlar halihazırda devam ediyor. Bu durum yaşayanların mutluluklarına engel olurken, tamamlanan projelerin çevre ile uyumunda da olumsuzluklara neden oluyor.
SORUN BÜYÜK, ANLAYIŞ KÜÇÜK, ÇÖZÜM ZOR…
Fikirtepe’de yaşananlar öylesine karmaşık, öylesine menfaat ilişkileri ile yoğrulmuş ki, sorunu çözüme kavuşturacak ipin ucunu kimse bulamıyor. Bunda en büyük sorunun da “karşılıklı güven” olduğu net biçimde ortaya çıkıyor. Hak sahipleri müteahhite güvenmiyor, müteahhit devlete güvenmiyor, daha çok kazanmak istiyor, devlet müteahhide güvenmiyor.
“ARTIK SÖZ DEĞİL, İCRAAT İSTİYORUZ!“
Fikirtepe’de kentsel dönüşüm nedeniyle sorun yaşayan vatandaşların sesi olma misyonu ile 2014 yılında kurulan Fikirtepe Derneği; “Bizler artık söz değil, yazılı belge ve icraat görmek istiyoruz” mesajı verdi. Başkanlığını Yasin Bektaş’ın üstlendiği dernek yönetimi, önümüzdeki günlerde seslerini daha fazla yükseltmek zorunda kalacaklarını dile getiren bir basın açıklaması yaptı.
“EVLERİMİZİ BİR AN ÖNCE BOŞALTMAK İSTİYORUZ”
Dernek yönetimi tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Fikirtepe de 11 yıldır halkımızın çektiği çile bitmedi. Cumhurbaşkanımızın ‘Fikirtepe’yi 2023 yılına kadar bitirip, sahiplerine teslim edin’ şeklinde kesin talimatları olmasına rağmen, bu talimata uymayan bir bürokrasi olduğunu üzülerek görmekteyiz. O anlayış, bir gecede tapularımıza el koydu. Bizi polis zoruyla evlerimizden atma tebligatını kapılarımıza astı. Çıkardıkları 6306 sayılı yasanın 6/a-7. maddesine göre arsalarımızı alıp, düşük değere sayarak yerine fahiş fiyatlı yeni yapılacak daireleri satacaklar. Müteahhitlere arsamızı verdiğimizde, yapılan daireleri arsamız karşılığı sıfır ek bedelle alırken; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu kanuna göre bizi ödeyemeyeceğimiz borçlara sokarak, daireleri bize geri satmak istiyor. ‘6306 sayılı yasa 6/a-7. maddesini size uygulamayacağız’ diyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sözünde durmamıştır. Söz uçar, yazı kalır. Artık söz değil, resmi belgeli yazı görmek ve evlerimizi bir an önce boşaltmak istiyoruz.”
