UYF Başkanı Akif Manaf: Yoga özgürlük demek!

Yazar: Kadir Toprakkaya

Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de birçok kişi tarafından yaygın olarak tercih edilen yoga dünyasını, Uluslararası Yoga Federasyonu (UYF) Başkanı Akif Manaf ile konuştuk. Yeni projeleri Uluslararası Profesyonel Eğitim Sertifika Programı’na dair bilgiler sunan Manaf, bu doğrultuda gerçekleştirilen eğitimler ve yarışmaların detaylarını da paylaştı.

Akif bey, öncelikle sizden federasyonu dinleyelim. Ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Çok şey yapıyoruz; yarışmalar, eğitimler… Bunların arasında en önemlisi, International Professional Training Certification (IPTC) ile başlattığımız projeler oldu. Bu organizasyon ile bir süre önce işbirliği içine girmiştik, yakın zamanda da ilk projemizi başlatıyoruz. Çok önemli ve oldukça geniş tabanlı bir proje olacak bu.

Bu bağlamda, Uluslararası Profesyonel Yoga Eğitmenliği Projesi’nden bahseder misiniz?

Bu proje kapsamında yurt içinde ve yurt dışında pek çok ülkede üst kalitede yoga seminerleri düzenleyeceğiz. IPTC, bu konuda oldukça profesyonel bir organizasyon, yoga ile ilgili olarak da bizimle çalışma konusunda oldukça istekliler. Aslında onlar bizden daha istekliler diyebiliriz, bizi bu proje için ikna etmeyi başardılar. Uluslararası Yoga Federasyonu olarak aslında biz bilindiği üzere sertifika programları düzenlemiyoruz, bu ilk olacak. Gerçi organizasyonu yine biz yapmayacağız, bizim işimiz eğitim olacak. Dünyanın her yerinden gelen katılımcılara çok kompakt ve etkili bir program ile Yoga Eğitmenliği Sertifikası verilecek.

uluslararası yoga federasyonu akif manaf

Peki, UYF bu zamana kadar hiç sertifika programı yapmazken bu projeye neden girdi?

Bu projede bize cazip gelen şey, uluslararası profesyoneller ile çalışma fikri oldu. Bu şekilde tüm dünyaya ulaşmak için bir kanal daha açılmış oluyor. Uluslararası bir kuruluş olarak ürettiğimiz ya da katıldığımız her projenin sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyayı kapsamasını istiyoruz ve sadece profesyonellerle çalışmayı tercih ediyoruz. Ayrıca bu proje, bizim her ülkede yoga federasyonları kurma projemizi de destekliyor. Böylece daha fazla ülkeye ve daha fazla insana ulaşmak için bir kanal daha açmış oluyor.

Sertifika programında eğitimler nasıl olacak?

5 günlük seminerlerde 4 günlük yoğun bir eğitim olacak. Pratik ve teorik eğitimi birlikte aktaracağız, slaytlar hâlinde hiç soru kalmayacak şekilde bir eğitim planı hazırlıyoruz. Tecrübeli hocalarımız tarafından verilecek bu eğitimler. Ayrıca 4 aşamalı seminer programı olacak, her aşamada daha uzman eğitmenler yetiştirilecek. Uluslararası Yoga Uzmanlığı Sertifikası almak isteyen herkes katılabilir. Biz hayatımızı yogaya verdik. Bizim yetiştireceğimiz yoga eğitmenleri de yoga konusunda uzman olacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın. 4 günlük sertifika eğitiminden sonra, eğer isterse kişi bizim önereceğimiz yoga merkezlerinde eğitimine devam edip, bunlar için de sertifika alabilir. Bizim sunduğumuz bu eğitmenlik projesinde çok önemli bir avantaj var: Normalde 100 saat, 200 saat, 500 saat eğitim, sonra sertifika diyorlar. Oysa kişi sadece nasıl yoga eğitimi vereceğini öğrenmek istiyor ve bunu kısa sürede ve en ekonomik yolla yapmak istiyor. Biz kişiye nasıl yoga dersi vereceğini gösteriyoruz. Oldukça ekonomik bir ücret var burada. Uzman olan kişi eğer isterse daha fazlasını da veriyoruz ama dayatmıyoruz. Bu uzmana bağlı. Yoga uzmanı zamanını, bütçesini ayarlıyor ve eğitimine kendisi karar veriyor. Yoga özgürlük demek, kişi eğitiminde de özgür olmalı…

UYF’nin en büyük projesi GAISF’e tam üye olmak, diğer tüm projeler bunun için değil mi?

Evet, bizim yoga için belki de yapabileceğimiz en büyük hizmet, yoganın bir spor dalı olarak GAISF ve IOC tarafından tanınması ve UYF’nin bir dünya federasyonu olarak en üst spor kuruluşu olan IOC’nin üyesi olması. Yaptığımız ve yapmayı planladığımız her şey bunu gerçekleştirmek için. IPTC ile başlattığımız sertifika programı sayesinde dünya üzerindeki yaygınlığımız ve bilinirliliğimiz artacak. Bu yüzden önemli bir çalışma olacak.

Peki ya yarışmalar, onlar da devam ediyor değil mi?

Tabii kesinlikle devam ediyor. Bu seminer projesi biraz yol aldıktan sonra zaten yarışma organizasyonlarını da IPTC ile yapabiliriz diye düşünüyoruz. 5 kıtada organize olmak için dışarıdan bu tarz destekler almak gerekebiliyor, sonuçta dünyada yalnız değiliz. Yoga birleşmek demek, biz de amacımıza hizmet eden organizasyonlarla işbirliği yapmaktan ve paylaşmaktan yanayız.  

Yarışmalarla ilgili kurallar, puanlama ve hakemler hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Yoga koreografi yarışması, bir yaratıcılık patlamasıdır. O yüzden yarışmacıları özgür bırakıyoruz, böylece tüm potansiyelleri ortaya çıksın istiyoruz. Gerçekten de başladığımız ilk yarışmadan bugüne müthiş ilerleme oldu. Koreografiler artık bir hikâye anlatıyor, yarışmacılar ise hikâyenin kahramanları… İnsanın yaratıcılık potansiyeli özgürlük varsa gelişir. Biz o yüzden bu yarışmalara alışıldığı gibi çok fazla kural ve limit koymuyoruz. Ancak tabii belirli kriterler var, çünkü değerlendirme ve puanlama aşamasında bu kriterler önem kazanıyor. Puanlama, estetik, uyum, akıcılık, müzik-koreografi-kostüm bütünlüğü, yoga duruşlarının doğru yapılması gibi kriterler dikkate alınarak yapılıyor. Hakemler yoga konusunda profesyonellerden oluşuyor ve yıllar içinde tecrübe kazandılar.

Yakında asana yarışması da yapılacak değil mi, bu yarışma nasıl olacak?

Asanalar belirli gruplara bölünüyor, her grupta benzer birkaç asana oluyor. Yarışmacı her gruptan bir asana seçiyor ve bunu hakemlerin önünde 3 saniye stabil yapıyor. Her asananın puanı farklı oluyor, toplam 9 asana var. Bu yarışma, 26 Nisan 2020’de İstanbul’da olacak ve Uluslararası Yoga Federasyonu tarafından düzenlenecek.

Son olarak, UYF hakem yetiştirmeyi düşünüyor mu?

Evet, tabii… Yarışma yönetmeliğimiz olduğu gibi yarışmacı ve hakem yönetmeliğimiz de var. Fakat yarışmalar geliştikçe bunları da geliştiriyoruz, tüm dünyada kurallar bütünlüğü oluşturmak için bunlara ihtiyacımız var. Yurt dışında UYF’ye bağlı olarak yapılan yarışmalar da bu yönetmeliklere göre gerçekleştiriliyor. Hakem yetiştirmeye de kısa bir süre sonra başlıyoruz. Bu eğitimlere herkes başvurabilir, çünkü daha fazla hakeme ihtiyacımız oluyor artık.

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın