Ataşehir’de yapımı devam eden, Atatürk ile ilgili Türkiye’nin en büyük kütüphaneleri arasında yer alacak olan Atatürk Kütüphanesi ve Okuma Parkı’nın brüt beton inşaatı tamamlandı. Aynı zamanda Ataşehir’in prestij projeleri arasında gösterilen yapıda, “sayfaları açılmış kitap” şeklindeki görüntüde yer alan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk silueti de belirmeye başladı.
Ataşehir Belediyesi’nin Gönüllü Hizmet Vakfı Kurucusu, hayırsever iş insanı İnal Aydınoğlu’nın fikir ve maddi katkılarıyla yaptırılmasını sağladıkları binanın gelecek yıl mart ayında hizmete açılması bekleniyor. Bünyesinde Atatürk’e ait eşyaların sergileneceği bir müzenin de bulunacağı Atatürk Kütüphanesi ve Okuma Parkı, Ataşehir-Dudullu yolu üzerindeki meydanda 7 bin metrekarelik bir alanda inşa ediliyor.
ÖZEL BİR TASARIM…
Binanın tasarımı, Tahir Çil yönetimindeki OMEGA Konsept Proje ve Yapı Tasarımı tarafından gerçekleştirildi. Mühendis Tahir Çil, Kadıköy Life Dergisi’ne verdiği özel röportajda bünyesinde pek çok özellik barındıran binanın konseptinde yer alan Atatürk görseli için uzun süren detaylı bir mühendislik çalışması yapıldığına değindi. Çil, sözlerini şöyle sürdürdü: “Atatürk denildiğinde benim aklıma üç önemli şey gelir. Biri, kitaptır. Atatürk bu kadar okumasaydı, belki de Türkiye Cumhuriyeti olmayacaktı. İkincisi, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni ileri taşıyan ilkeleri. Üçüncüsü ise Atatürk’ün silueti. Bu doğrultuda tasarımda dinamik kitap teması olsun, Atatürk’ün ilkelerini görelim ve siluetini de kalıcı olarak bir beton içerisinde resim olarak değil, boşluk olarak çıkartalım istedik. Bu da inanın tek başına bir sanat gerektiriyor. Şantiye içerisinde resmen bir torna atölyesi kurduk. Bu eserde, brüt beton ve camdan başka bir şey de kullanmayacağız. Temelde bu temalar üzerine hareket edip, güzel bir tasarım çıkardık.”
“GENÇLER İÇİN NE YAPILIRSA DEĞER”
Atatürk Kütüphanesi ve Okuma Parkı’nı inşa atme kararı alan Gönüllü Hizmet Vakfı Kurucusu İnal Aydınoğlu ise yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Eskiden zaman zaman karamsarlığa kapılırdım ama üniversitede ders vermeye başladıktan sonra o kadar değerli gençler tanıdım ki; ‘Tertemiz, temiz yürekli birçok gencimiz var. O gençler için ne yapılırsa değer’ diyerek bu kararı aldım.”
