Uzmanlardan deprem uyarısı: Kurbağalıdere ve Kuşdili çevresine dikkat!

Yazar: Pınar Baltacı

Geçtiğimiz haftalarda İzmir’in Bayraklı ilçesinde meydana gelen depremin ardından gözler İstanbul’a çevrildi. İstanbul için bir an önce önlem alınması gerektiğini ifade eden uzmanlar, Kadıköy’de Kurbağalıdere ve Kuşdili çevresi için uyarılarda bulundu.

Uzmanlar tarafından İstanbul’daki eski dere yatakları, Marmara Denizi’nin Zeytinburnu’ndan Silivri’ye uzanan kıyı bandı ile Büyükçekmece ve Küçükçekmece göllerini çevreleyen alanların gevşek alüvyon çökellerden oluştuğu belirtilirken; İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak, İstanbul’da tepelere çıktıkça zemin riskinin azaldığına dikkat çekti.

Kurbağalıdere
“KIYI KESİMLERİNİN TAŞIMA GÜCÜ ÇOK DÜŞÜK”

Ayamama, Cendere, Ayazmadere, Kurbağalıdere, Kuşdili, Kağıthane Deresi, Göksu, Küçüksu’nun yanı sıra Büyükçekmece ve Küçükçekmece gölleri ile Ataköy, Bakırköy, Zeytinburnu kıyılarının en riskli alüvyon arazileri olduğunu ifade eden Yaltırak, riskli alanlar için şu açıklamalarda bulundu: “Kıyı kesimleri taşıma gücü çok düşük, deprem yükleri altında yumuşama eğiliminde olan zemin yapısına sahip alanlar. Büyük depremde en riskli yerler, alüvyon vadiler. Bu kuşaklarda yapılaşma olmaması veya çok sağlam yapı stoğunun olması gerekir. Büyükçekmece, Ataköy, Bakırköy ve Zeytinburnu sahili de zemin açısından en riskli bölgeler. Alüvyon zeminlere kurulu yapılar, deprem sırasında zemin büyütmesine maruz kalıyor. Depremin şiddeti dediğimiz, ortaya çıkan sarsıntı veya titreşim gücü. Yüzey büyütmesi olan binalar daha uzun titreşip sallanırken, yüzey büyütmesi olmayan veya en az olan sağlam zemindeki yapılarda sallanma daha kısa sürer.”

“KURBAĞALIDERE VE KUŞDİLİ ZEMİNİ, KİL VE ÇAMURDAN OLUŞUYOR”

Olası İstanbul depreminde uzun sürecek salınım tehlikesi bulunduğunu aktaran Prof. Dr. Yaltırak’ın İstanbul’un zemin açısından riskli bölgelerine yönelik tespitleri de şöyle: “Vadi alüvyonlarında yumuşak kil dediğimiz katman egemen. Silivri’den Beylikdüzü’ne uzanan kesimdeki zemin, yumuşak dediğimiz deprem büyütmesine yol açacak özellikte. Bölgenin zemini kil, kömür, kum ve çakıldan oluşuyor. Deprem dalgaları, zeminde kayda değer büyütmeye neden olabilir. Bakırköy ve Ataköy sahil bandı da alüvyonlardan oluşan bir bölge olduğundan zemin riski taşıyan yerlerden. Kadıköy’deki Kurbağalıdere ve Kuşdili bölgesi de kil ve çamurdan oluşan riskli zemine sahip yerler. Bu yumuşak tabaka deprem büyütmesi yaratabilir. Çok konuşulmayan, dile getirilmeyen zemini riskli yerler arasında Kasımpaşa, Beşiktaş, Göktürk, Vatan Caddesi de yer alıyor. İstanbul’da insan eliyle yapılan dolgu alanlar da çok riskli.”

“İSTANBUL ZEMİN AÇISINDAN İZMİR’E GÖRE DAHA ŞANSLI”

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan ise İstanbul’un zemin açısından İzmir’e göre daha şanslı bir kent olduğunu kaydederek; “Şehrin büyük kısmı kaya zemin üzerine oturuyor, ancak Ataköy’den Florya’ya uzanan kıyı bandı ile her iki Çekmece Gölü’nün çevresi, Bayraklı’daki gibi kıyı alüvyonlarından oluşuyor. Çırpıcı Deresi’nin olduğu hattın zemini de yumuşak. Anadolu Yakası’nda ise Kurbağalıdere ve çevresi zemin riskli alanlar” dedi. Türkiye Diri Fay Haritası’nın mutlaka revize edilmesi gerektiğine değinen Alan; “8 yıl içerisinde birçok yeni deprem ve beraberinde bilgi gün yüzüne çıktı. Diri Fay Haritası’na işlenmemiş, ancak aktif olduğunu bildiğimiz faylar mevcut” diye konuştu.

k iletişim yayınları

Beğenebileceğiniz Diğer Haberler

Bir yorum bırakın